Esra Canpolat - Haziran Şiiri - Antoloji ...

Esra Canpolat
15

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Neden sonra geçip aynanın karşısına kıravatıyla kendini boğar gibi giyindi. Yüzündeki solukluk gitsin diye de yanaklarını tokatladı. Renkler her daim acılarla gelmiyordu. Makyajı bir tebessüm utangaçlığı olsun isterdi. Yakasını kaldırdı. Bana bir nisan borçlusun, dedi. Bahar dediğin başka nedir ki? Sadece vapuru kullanarak gittiği için düşük maaşlı işi kabul etmişti. Bir de Yusuf'un Bodur Minaresi tabi. Ötesi. Öyle ki bazı günler bir tek kuş sesi duymadan geçiyrdu. Mesai bitiminde, yine bir nisan, Bostanlı sahilinde yürüyordu. Aklında dişlenmiş bir elma. Sandallar bir yaz akşamı birbirinin ayak ucunda uyuyan doğulu çocuklar gibi sıralanmıştı. Deniz onların rüyaları olmalıydı dedi. Sert geçmişti bu kış hayriye abla. Rabbi inni messeniyeddurru ve ente erhamürrahimin duasıyla. Sahi en son susuyor muyduk? Anneler diyordum ümitlerini kaybettiğinde rahimleri çürümeye başlıyor çocuk. Sonrası kim kimin rüyası kim kimin kabusu bilmem artık uyanmak ne iyi, ne güzel, ne doğru ne de bir mükafat..

Tamamını Oku