Gülüşleri büyük olur,
Ezilmiş çocukların, kocaman.
Duyguları sert, tıyneti kor solur,
Cüssesi toraman.
Kara kavruk benizleri,
Kahredici iç çekişleri olur.
Kalker misali biriken öfke,
Anbean biler şafağı,
Kara gözleri mahzun
İdlib'li, çocuğun,
İdealleri iğidiş.
Cerablus'lu yetimin,
Oyun sanmıyor savaşı
Kış ağır basıyor,
Yaz bunaltıyor tozlu merayı.
Daha dahası
Kurşun ve bomba sesini,
Azez sokakları sevmiyor.
Çatılan kaşları ondandır,
Bilesin.
Bilesin "yalın ayak" yazılır tarih,
Mürekkebi kandandır.
Tarihe kanıt
Elan bıraktığın bu kızıl leke,
Pusuda bekleyecek nüve.
Boy verip serpildiğinde fetüs,
Suflesi sana söylenecek oyunun
Bahtına küs,
Hazır ol ey eke
Gülüşlerinden vehmettiğin bu çocuklar
Yazıyor, söylenecek son marşı.
Elbet kırılırken bu fasit çember,
Zilzal ile sarsılan kürreyi arşı,
Üç buçuk tebessüm, Dört fidan bekler
Aşina et sen, bu söze kulağı
“ Allahu Ekber "
Bekle…
ALİ KILAVUZ
12.04.2018
Kayıt Tarihi : 11.7.2020 14:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
12.04.2018 Suriye' li mülteci çocukların gülüşleri için...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!