Davetimiz var… Bir gökçe çadır kuruluyor Hazar’da… Şiirin, sanatın, edebiyatın ses ve söz mimarları Elâzığ’da, 25–28 Haziran tarihlerinde bir araya geliyorlar. Bu bir kurultaydır, bu bir şölendir, bu bir edebi bayramdır. 20 milyon km2’yi bulan bir büyük coğrafyanın Hazar’da soluklandığı gündür…
1992 yılında ilk yolculuk, Fikret Memişoğlu anısına yapılan şiir akşamlarıyla başlamıştı… Yıl, 2009… 25–28 Haziran tarihleri arasında, 17.’sini usta şair Necip Fazıl Kısakürek anısına yapılacak olan Uluslar arası Hazar Şiir Akşamları’nda çok zengin bir edebi sofra hazırlandı. Bu coğrafyanın bir bakıma, ‘gönül birliği’ ne çağrı diyebileceğimiz şiir sanatının ustaları bir araya gelecekler.
Şiirin tarifine; irfan deriz, hikmet deriz, nesillerin ruhu deriz, nutku ilahi deriz, milyonların yüreğini bir sese, bir soluğa taşıyan musiki deriz… Güzel sanatların tacı olarak kabul gören şiirle bir milletin dili, irfanı, edebi, ruhaniyeti ve kimliği bütünleşmiştir. Şiirde bizim destanlarımız, bizim türkülerimiz, ninnilerimiz, feryatlarımız, figanlarımız, sevinçlerimiz vardır. Şiirde; bilgimiz, yüreğimiz, cesaretimiz, tarihe olan alakamız, çizgilerimiz, desenlerimiz, renklerimiz vardır.
Bir şiirimizde ne diyorduk,
“Gönül mızrabını vur, nesrin bittiği yerde
Şairleri haykırsın bu milletin her yerde
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta