Hazanın Nihayetsiz Hüzünleri

Muhammed Aheng
60

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Hazanın Nihayetsiz Hüzünleri

T an yeri ağardığında üşüyor tüm yapraklar
A lev alev içimde kaynar sonbaharın hüznü
T enha sokaklarda sarı bir ayrılık eser davetsiz
V akitsiz düşer toprağa çiseleyen yağmur bu sabah
A navatana hasret kalır baharın mutluluk ışıltıları
N azlı sevdalara ahenkle kanat çırpar allı turnalar

F ilm şeridi misali hayal olur her hatıra sonbaharda
E n derin yaralar açılır nazenin annelerin gözlerinde
N amazla başlar içten yakarışlar, hüzünle biter gece

L âl kesilir gökyüzü, toprak ana, cümle âlem
İ zahı yok bu feryadın, kopan sarı fırtınanın
S essiz sessiz yaklaşır ölümün ayak sesleri
E lemler, kederler dolanır boynuna baharın
S abahlara kadar ayrılık damlar dağ doruklarına
İ çimde ağlaşır tabiatın elemleri eylülün on üçünde
N azlı bulutların endamına yapışır yağmur damlaları
E sen rüzgârda yayılır etrafa kışın yaşlılık kokusu

B ulutlu bir rüyanın kanayan ateşini bıraktı 25 Ekim
İ çimde fokurdayan zamansız ölümün dinmeyen sancısı
N ihayete erer mi Allah’ım bekleyenlerin bitmeyen acısı

S ardı gökyüzünü gençliğini yitiren yaprakların yalnızlığı
E skiyen bir masalın sonu gibidir ömrümüzün sonbaharı
L aleler, sümbüller can verdi birer birer kederli bahçelerde
A nlamını yitirdi gülen papatya, mor menekşe ve gül
M is gibi gençlik bıraktı yerini zahmetli ihtiyarlığa

O dalar yavrusuz kalır annelerin dinmeyen gözyaşlarında
L eyla’dan hatıradır sonbaharın saçlarında biriken hüzünler
S evdalar biter, yapraklar solar, düşer göç yollarına kuşlar
U mutsuz rüyalar yayılır çıplak ağaçların sarı diplerinde
N asılım diye sormayın, içimde kaynar hazanın tüm hüzünleri

([email protected])

Öğrencilerimin Sonbahar ile ilgili Şiir Çalışmaları:

BAHARIM

Yürüyorum çıplak bir ağaç altında
Hüzünlü, nefessiz bir anda
Doğanın feryadı yankılanıyor
Başladı okullar bu ayda

Yerlere düşen üşüyen yapraklar
Çığlık çığlık annelerin gözyaşıyla
Sessiz ve tenha sokaklarda
Yağmurun altında ıslanmakta var

Her yer boyanmış sapsarıya
Ne de güzel Güneş’le aynı renkte olmaya
Yerler, bürünür huzura
Bakınca sana gözyaşlarım dolar

Bulutlu bir rüya gri bir hayal
Uyursun rahat yağmur kokusuyla
Belki sarı yapraklar gelir rüyana
Hatırlarsın o zaman beni orada

TUBA KARAMAN 9/A FEN


SONBAHAR

Ne olacak şu rüzgârda savrulan yaprağın akıbeti
Bir yağmur damlasıyla karşılaşıp pes mi edecek savrulmaya
Yoksa toprağa karışıp yeniden dirilmek mi niyeti
Soğuk daha belli ettikçe kendini üşüyor mu şu yaprak

Sonbaharın daha ilk yağmuru yağarken bulutların altından
Ağaçlar sararmış soyunmuşlar çoktan
Her tarafta bir ölüm ne zaman bitecek şu yok oluş
Arıyorken kelebekler çiçekleri onlar kaybolmuş

Sakın sakın ses çıkarmayın
Uykuda şimdi doğa ana
Güneş zaten bulutlara teslim onu sormayın
Sadece sessiz olun işte uykusundayken doğa

ŞEVVAL YÜREK 9/A FEN
(Yarışmanın İkincisi)


YAPRAĞIN VEDASI

Sıkılmıştı yapraklar ağaçtan
Artık ölüm daha hoştu yaşamaktan
Vedanın zamanıydı kuruyan daldan
Son kez fısıldadı yaprak ağaca

Sarı ayrılık yeşilin tükenişi
Ölümün gelişi, mevsim bitişi
Acıttı ağacın canını yaprağın gidişi
Son kez gülümseseydi oysa
Olmazdı ki yeşilin terk edişi

Sessiz ve ıssız sokaklar
Kan kokusu, sanki bir ceset var
Yaprağın cenazesini kaldırmışlar
Karalar bağlamış ağaç
Yine dünyanın ölesi var

Dökülen sararmış yapraklar
Kırılıyor hüzünle dallar
Acı çeker yağmurda ıslananlar
Ölümün ayak sesleri
Anamın yüreğini dağlar

R.ŞEYDA EDİP 9/B FEN


BİR SONBAHAR YOLCUSU

Usu l usul serpişiyor hüznü üzerim sonbahar
Toprak anayla kaynaşıyor dökülen sararmış yapraklar
Mest ediyor kuşların ahenkle göç edişi
Yalnız sokak lambasına selam veriyor sessiz ve tenha sokaklar

Bulutları göz yaşları ile hatırlıyor yaprakların çıplak ağaçlar
Anavatanlarına geri dönmek istiyor yerde can çekişen yapraklar
Sonbahara selam vermemiş kişi çiseleyen yağmurda ıslanmaktan ne anlar
Ağlar ölümün ayak seslerini duyan ağlar

Kulakların duyduğu sestir sonbaharda doğanın feryadı
Bulutlu bir rüya gri bir hayaldir ağacın üşüyen yapraklarını sorması
Dinmek tükenmek bilmeyen annemin gözyaşlarıdır.
Gençlin tükenişi ihtiyarlığın başlangıcı

Üşüyen haytalar hüzün yayından çıkmış oku kalbimin derinlerine saplar
Kışın duygusal habercisi vazifesine şimdi başlar
Neşe vermez, meyve vermez oldu bağlar
Meltemin durmasıyla zarif hareketlerine son verdi yerde dans eden yapraklar

RABİA GÜNAY 9/C FEN
(Yarışmanın Üçüncüsü)


SONBAHAR GELDİ ÇATTI

Çiçekler soldu
Ağaçlar hüzünle
Hüzünle sararmış yapraklarını döktü
Sonbahar geldi çattı

Yağmurlar başladı
Güneş küstü gitti
Dünya ısınmaz oldu
Sonbahar geldi çattı

Sonbaharın geldiği belliydi
İnsanlar battaniyelere sarıldı
Kahvelere, çaylara sıcak içeceklere boğdu kendini
Sonbahar geldi çattı

Çocuklar mutlu hem de çok mutlu
Yapraklar dökülünce çocuklar hatta büyüklere oyun oldu
Yağmurlar başladı çocuklar biriken sulara zıpladı
Sonbahar geldi çattı

GÖKÇE YANIK 9/A FEN


YALNIZCA SONBAHAR

Hayatın yoksulluğu gibi kadehler
Ağlatır insanları, dökülen yapraklar hatırlatır bazılarını
Bir yaprak düştü mü yere anlarsın hatanı
Öyledir sonbahar, acımasız
Gümüş bir orağa benzeyen ay tepende durunca
Dalarsın göğe, yıldızlara
Aklından yalnızca, yalnızca o kelimeler geçer
Göğe bak çünkü ben ordayım
Yalnızlığı hatırlatır bana
Kaç kadeh kırıldıysa…
Hissederim yüreğimde meçhul olan rüzgarları
Dalgalanır içimde kan fırtınası
Hatırlatır, hatırlatır insana bir yaprak hışırtısı
Güz geldi mi bir harap olursun
Azade etmek istersin yüreğini yahut arşaper
Ama budur işte, kilitli kalırsın ruhuna…
Teslim olursun
Kışa hazırlık yapan dudakların
Alfabede olmayan bir harf kadar
Yalnız ve yorgun
Her açılan kilit farklı bir mazi
İstemezsin …Unutamazsın da yine de istemezsin…

ASLI DEMİR 9/A FEN

ÜŞÜYENLER

Kalakaldım öylece sessiz ve tenha sokaklarda
Kulak kesildim hüzünle doğanın feryadına

Bulutların gözyaşlarıyla ağlıyor hüzünlü gökyüzü
İçimi dağlıyor yerde can çekişen yaprakların ölümü

Yeşillikler tükenmiş, doğa sarıya bürünmüş hatta
Güzelim yapraklar avantalarını terk etmek zorunda

Kuşlar ahenkle göç ediyor yeni yurtlarına
Kışın duygusal habercisi erteliyor bizi başka bir bahara

Bulutlu bir rüyaydı ya da gri bir hayal
Kış telaşına ayak uydurmuş dans ediyor yapraklar

Kışın habercisiyle gençliğim tükense de ihtiyarlığım yeni başlıyor
Dökülen sararmış yaprakların yerini elbet yenisi alıyor

Rengarenk güzellikler küstü bizlere, aldı yerini sarı ayrılık
Ölümün ayak sesleri ritim tuttu, başladı yalnızlık

Kışıyla, yazıyla bildiği vardır diye seviyoruz yaradanı
Buğulu pencereden görünüyor annemin şükürle karışık hüzünlü gözyaşları

Çiseleyen yağmurun altında ıslanıyor çıplak ağaçlar
Ağacı yapraksız bırakacak kadar mı öfkelisin ey sonbahar!

Üşüyen ben, üşüyen yapraklar. üşüyen milyonlarca hayatlar
Ansızın mutsuzluk demleriyle baharı sonlandırdı sonbahar

MERVE OKUTAN 9/B SOSYAL
(Yarışmanın Birincisi)


BENDEN BİLE DOLU

Bir başka anlama da geliyormuşsun sonbahar
Umudum musun yoksa düşmanım mı
Öyle hüzünlü bakmayın bulutlar
Yoksa, yağan benim göz yaşlarım mı

Düşen yapraklar geri döner mi dallarına
Soyunan ağaçlar giyinir mi bir dahaki yaza
Sokaklarda bağrışan çocuklar da
Bir mevsimde bin duygu yaşıyor mu acaba

Şu çiseleyen yağmuru dolu dolu tutan bulutlar
Hiç mi ağlamazlar; hiç mi yağdırmazlar dolu
Hayır, yanılıyorsunuz çünkü
Onlar benden bile dolu

SUDE HİLAL BAGOĞLU 9/C FEN

MUNİS SON BAHAR

İlk sabahın güzü, esti mutsuzluk
Acıydı, ilk sabahın kusursuzluğu
Değildi sonbahar, yaprağın huzuru
Sararacaktı, bütün yeşil duygu

Sabahı kaplayacak sarı duygu
Gül bile solacaktır taze güne
Oysa ki her solan yaprak bir güne
Her dul ağaç düşünceli bir vakte

Bırakacaktır yapraklarını taze güne
Gül bile gülmeyecekti taze vakitlere
Ama gülde gülmelidir, son günlere
Sonbaharda son bulacaktır yine

Yekpare yaprak yer görecektir yine
Oysa ki bir yaprak güzü görür bir de
Hande arzusu göremez insan yine
Kara bulut takip eder bu günlerde

O sarı duygu yükselir bu günlerde
Ne hande ne düzen bırakır yine
Meyuslar artacaktır bu günlerde
Bir saf derun gülecektir taze günde

Canhıraş olacaktır yine bu günde
Çünkü bu gün munis sonbahar.

HAMZA UĞUR 9/B FEN


Yalnız Kalmak İşte Budur

Yine geldi sonbahar
Gönlüm gülmüyor yüzün
Giden gitti yaprak gibi
Bu yüzden mi bu hüzün ?

Ay denize gölge olur,
Gece denizi o korur,
Sabah ise kaybolur,
Yalnız kalmak işte bulur,

Biliyorum sen aklımın miğferi
Bazen de sadece aklı dinlemeli
Sen varsın kalacaksın hep ebedi
O sadece ölümün sessiz habercisi.

Güneş dağa kalkan olur,
Sabah dağı o korur,
Akşam ise kaybolur,
Yalnız kalmak işte budur.

Bak, gör gönlüm!
İşte geliyor sonbahar
Zihnimde tenha sokakların sessizliği
Yanımda yalnızlık, burnumda kokusu var.

Yıldız gökyüzüne süs olur,
O korkunç derinliği yıldız korur,
Sabah ise yok olur,
Yalnız kalmak işte budur.

MERVE KİTAPÇIOĞLU 9/B FEN


SONBAHAR
Ağır bir hüzün kokusu var etrafta
Doğanın feryadı içler acısı durumda
Kuşlar ahenkle göç ediyor
Yine sarı bir ayrılık başlıyor
Bulutlu bir rüya gibisin sonbahar

Yeşilliğin tükenişi misali
Bir kış telaşı sarıvermiş her yeri
Baharın sonu ,kışın habercisi
Üşüyen hayatlarda
Ölümün ayak sesleri gibisin sonbahar

Bir yağmur çiseliyor etrafta
Sessiz ve tenha sokaklarda
Anemin hüzünlü gözyaşları
Acıttı yine ıssız sokakların canını
Gri bir hayal gibisin sonbahar

Mutlulukla dans ediyor yapraklar
Rüzgar onlara selam gönderiyor
İhtiyarlık başlıyor,gençlik tükeniyor
Rengarenk güzellikle
Bulutların gözyaşı gibisin sonbahar

MERYEM ÖZDEMİR 9/B FEN (Mansiyon Ödülü)

BELKİ BİR GÜN

Hani olur ya sararır yapraklar,
İşte o zaman gideceğim
Hani hüngür hüngür ağlar ya bulutlar
Sana o zaman elveda diyeceğim

Beyazlayacak saçlarım, ölüm kapıda duracak
Yine sensin yalnız kalacak;
Hani yapraklar gider ya ağaçtan,
Ben de öyle gideceğim.

Bulutlar grileşerek, yapraklar düşecek
Sessiz sessiz ağlayacaksın,
Dökülecek yanaklarından yaşlar
İşte o zaman ağlayacak seninle bulutlar

Hani sararıp solar ya yaprak,
Ben de öyle solacağım
Ağaçların yalnızlığı gibi
Gün geçtikçe yalnızlaşacaksın

Kuşların göç edişi gibi
Belki bende göç edeceğim
Hani onlar dönecek ya,
Belki bende dönerim

Belki bir gün,
Yaprakların dirildiği gün
Ağaca döndüğü gibi
Be de dirilip döneceğim

DİLAN ÇETİN 9/B FEN

HÜZÜN VAKTİ

Hüzünlü bir sonbaharın içindeyiz yine
Dökülen sararmış yapraklar görüyorum önünde
Rengarenk güzellik bir bir yok oluyor
Çıplak ağaçlar var etrafımda
Doğanın feryadı yankılanıyor kulaklarımda
Çiseleyen yağmurda ıslanmak gerekir ya bazen
Yeşilliğin tükenişini izlemek de buna benzer
Sarı ayrılık geldi başa katlanmak gerek
Kışın duygusal habercisi yaprakların yaptığı gibi
Sonbahar yalnızlıktır bence
Bulutların göz yaşlarından belli olmuyor mu zaten
Yerde can çekişe yapraklar baharın sonunu bekler olmuş
Sessiz ve tenha sokaklarda üşürken
Gri bir hayal gibi geliyordur beklide yapraklara ölümün ayak sesleri yaklaşırken
Sonbahar bir bir öldürür üşüyen hayatları
Ağlayan hüzünle gökyüzü bakarken

MURAT YILDIZ 9/B SOSYAL

Muhammed Aheng
Kayıt Tarihi : 27.11.2018 14:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


14-15.11.2018 tarihinde Tatvan Fen Lisesinde 9/A, 9/B, 9/C şubesi öğrencilerine: “Sonbahar” sizde hangi duyguları çağrıştırır? “Sonbahar” nedir? “Sonbahar” sizin için ne anlam ifade ediyor? Kısaca belirtiniz. Otuz öğrencimizin verdiği cevaplar, “Sonbahar “ temalı yapılacak şiir çalışmasında anahtar kavram olarak kullanılmıştır. Öğrencilerimin yaptığı ödevden ben de nasiplendim. Ve ortaya bu şiir çıktı. Öğrencilerin Belirledikleri Anahtar Kavramlar: 1-Hüzün 2-Dökülen Sararmış Yapraklar 3-Rengarenk Güzellik 4-Çıplak Ağaçlar 5-Doğanın feryadı 6-Çiseleyen Yağmurda ıslanmak 7-Yeşilliğin Tükenişi 8- Sarı Ayrılık 9- Kışın Duygusal Habercisi 10- Kuşların Ahenkle Göç Etmesi 11- Yaprakların Anavatanını Terk etmesi 12-Bulutlu Bir Rüya, Gri Bir Hayal 13-Yerde Dans Eden Yapraklar 14-Üşüyen Yapraklar 15- Yalnızlık 17-Kış Telaşı 18- Bulutların Göz Yaşları 19- Baharın Sonu 20- Kışın Habercisi 21-Sessiz ve Tenha Sokaklar 22- Yaprakların Ölümü 23- Doğanın Sarıya Bürünmesi 24- Ölümün Ayak Sesleri 25-Üşüyen Hayatlar 26- Mutsuzluk Demleri 27- Annemin Hüzünlü Göz Yaşları 28- Yerde Can Çekişen Yapraklar 29-Ağlayan Hüzünlü Gökyüzü 30-Gençliğin Tükenişi, İhtiyarlığın Başlangıcı

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muhammed Aheng