Şakımaya hazır bülbül,ürkek bir keklik
Bir bçerin ürküttüğü bıldırcındın
Sararmaya yüz tutan hayatımın tarlasında
Altın sarısı başağa durmak için
Yeşil rengin istasyonlarına uğrayarak
Dönerken gözlerinden damlayan bakışların
Kara bir bulutun uğultusuyla kopmuştu
Hazanın bağrından kopan fırtınalar
Saçlarından esen rüzğar habercisiydi
Taze aşkın bahardan kışa geçişinin
Tenha bir yamacın böğrüne kondurulmuş
İğreti bir evin penceresinden sızan
Fersiz gaz lambasının ışığı gibiydi
Terkettiğin şehrimin sokak lambaları
Dolaştım yaslı pınarların damarlarında
Diz çöküp oturdum özleminin sandalına
Çırayla dama indiğim günler gelir aklıma
Boğazıma düğümlenen kara bulutlu gecelerde
Bilmediği bir limandan ayrılan gemilerin
Bir kenara koyamadığımız dingin yalnızlığıyla
Yine mi hasret kalacağım
Gözlerinin ufkunda doğacak güneşe
Avuç avuç sevgi ek nadasa bırakılmış
Sevgiye susamış tarlalarımın kalbine
Bu gönlümün yandığı yeter aşkın ateşinde
Özlemle terbiye oldu hasretin örsünde.
Kayıt Tarihi : 25.8.2006 20:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!