Hazanım, Gazelim, Güzüm

Halime Erva Kılıç
100

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Hazanım, Gazelim, Güzüm

(İşte bu benim Sonbaharım)

Turkuaz bir fidanın gölgesine düşmüş karanlığın
Şimdi elindeyse al rengini bu taze maînin
Ayrılığın çatlaklığında kopamaz mı meyveleri dallarından
Ayıramaz mı, ayrılık bu kurutmaz mı sandın?
Loş bir mum ışığı gibi sallanıyorsun ya boz yaprağım
Hazanım, gazelim, güzüm o en sıcak, en masum, en muhtaç ellerde

Sırılsıklam başlarda bir titreme, hazanım, gazelim, güzüm
Bağlarda sarmaş dolaş bir yumak ararsa üzüm
Kalmamış bahardan eser, çırılçıplak şimdi bütün gövdeler
Süpürülmemiş gazellerim yerde bekler, bir çocuğun poşetine girmeyi
Yakacak bir odunu yok onun, ısınacak minik bedeninde
Dökülen gazellerim işe yarar belki ona umut olur

“_Ah” dedim dolu dolu, rengârenk bir ağaç kutuplarımda
Baharın esintisi gibi ışıl ışıl yanıyor rengi
Yanaşmak istedim, belki de henüz ölmedim, hazanım
“Düşmemiş ela yaprakların”, diye öyle ümit ettim
Tam gölgesine düşerken, ufak bir kasırga
Arabanın ardınca bıraktığı mazot kokusundan
Baştan aşağı yağdı, döküldü, döküldü yapraklar
Tenime değerken bu kavak yelleri, güneşim solmuş
Şimdi en çok hazanım, güzüm, en çok gazelim
İşte şimdi anladım bu benim sonbaharım

Turkuaz bir fidanın gölgesine düşen karanlığın
Hüküm süren bir kâbus, uyanabilir mi ela gözlerim?
Süpürge ile bütünleşen hazanım
Bir çocuğun sobasındaki gazelim
En çok üşüyen, dalından hep düşen güzüm
İşte bu benim sonbaharım…

Halime Erva Kılıç

'

Halime Erva Kılıç
Kayıt Tarihi : 26.2.2010 21:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Halime Erva Kılıç