Bağrıma sıkılan gözyaşlarına
cevaptır dökülen çığlıklarım,
Yılların değişmeyen gerçeğine
cevaptır hala sıkılan dudaklarım…
Çok geç vardım farkına
Vazgeçilmiş aşklar,
Barındırılan umutlar,
Itirafına korkulan duygular,
Yoruldukça koşan zaman
Zamanın içinde imkansızlıkların kaçamağı ben……
Tutunamadıklarımın yokluğuna
cevaptır kapanmayan yaralarım,
sarmayı unuttuğum sızılara
ağlamaya korkan öfkeme
halden anlamaz gecelere
cevaptır yalnız ölümlerim…
korkak bir ıslığın tiz sesine sığınan
başımı alıp gitmelerim ondandır,
ırkçı bir akşamın kanat seslerine koşan
yok sayılan özlemlere sığınan ben…..
Arka bahçemin duvarlarına
cevaptır solmaya yüz tutan çiçeklerim,
Hep eksik kalan yanımda
apansız kederlerdir suskularım,
Düşlerimle oynaşan ezberlerimin
aldanışıdır kor yangınlarım,
tökezleyen yalnızlığımın
yarım kalmış hüzünlerinde
delicesine harcanmış anılarım,
Bakir bir nehrin coşkusuyla
göç eden ruhuma eşlik eden ben….
Sessiz ve küskün mazimin
yanından geçen yıllarım,
Uykusuz ve yorgun düşlerimin
yasaklanmış sarılmaları,
saman sarısı eylüllerin ılık esen rüzgarları,
avuçlarımda saklı kalan sorguların
çocuksu gülümsemelerine sevdalı ben,
Ne boynu bükük uzaklıkların iç geçirmesi
Ne sarhoş gecelerin tenime sinen kokusu
Unutmayacak hüzüne bürünen yüzümü,
Bir sis perdesi ardında
Canlanacak kayıp sevmelerim,
Ve bir gün vazgeçeceğim düşlerimden,
Sarılacağım kumsalın özgür dalgalarına
Asi bir şiir olacak yakamozlar
Kabullenecek ay ışığının parmaklıklarını
Mapusluğumun özgürlük olduğuna ağlayacağım ben…..
31 /12 / 2006
Zeynep Nilgün GökçeözKayıt Tarihi : 3.1.2007 23:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hazanda Dökülen Hüzünler
Bağrıma sıkılan gözyaşlarına
cevaptır dökülen çığlıklarım,
Yılların değişmeyen gerçeğine
cevaptır hala sıkılan dudaklarım…
Çok geç vardım farkına
Vazgeçilmiş aşklar,
Barındırılan umutlar,
Itirafına korkulan duygular,
Yoruldukça koşan zaman
Zamanın içinde imkansızlıkların kaçamağı ben……
Tutunamadıklarımın yokluğuna
cevaptır kapanmayan yaralarım,
sarmayı unuttuğum sızılara
ağlamaya korkan öfkeme
halden anlamaz gecelere
cevaptır yalnız ölümlerim…
korkak bir ıslığın tiz sesine sığınan
başımı alıp gitmelerim ondandır,
ırkçı bir akşamın kanat seslerine koşan
yok sayılan özlemlere sığınan ben…..
Arka bahçemin duvarlarına
cevaptır solmaya yüz tutan çiçeklerim,
Hep eksik kalan yanımda
apansız kederlerdir suskularım,
Düşlerimle oynaşan ezberlerimin
aldanışıdır kor yangınlarım,
tökezleyen yalnızlığımın
yarım kalmış hüzünlerinde
delicesine harcanmış anılarım,
Bakir bir nehrin coşkusuyla
göç eden ruhuma eşlik eden ben….
Sessiz ve küskün mazimin
yanından geçen yıllarım,
Uykusuz ve yorgun düşlerimin
yasaklanmış sarılmaları,
saman sarısı eylüllerin ılık esen rüzgarları,
avuçlarımda saklı kalan sorguların
çocuksu gülümsemelerine sevdalı ben,
Ne boynu bükük uzaklıkların iç geçirmesi
Ne sarhoş gecelerin tenime sinen kokusu
Unutmayacak hüzüne bürünen yüzümü,
Bir sis perdesi ardında
Canlanacak kayıp sevmelerim,
Ve bir gün vazgeçeceğim düşlerimden,
Sarılacağım kumsalın özgür dalgalarına
Asi bir şiir olacak yakamozlar
Kabullenecek ay ışığının parmaklıklarını
Mapusluğumun özgürlük olduğuna ağlayacağım ben…..
31 /12 / 2006
Zeynep Nilgün Gökçeöz
**** KUTLUYORUM EMEĞİNİ YÜĞREĞİNİ ZEYNEBİM ..
YENİDEN OKUMAK İYİ GELDİ ..
SEVGİLERİMLE ..
YÜREĞİN HİÇ SUSMASIN ..
Zaman sağır, mekan karanlık.
Orkun IŞIK
TÜM YORUMLAR (11)