Yeşilin ölümü
Yaprak dökümü
Gönül koylarında
Yarınların ince hüznü
Zaman boz bulanık
Ta içimize sarkar
İşte yine Sonbahar.
Hazan Mevsiminde
Sararan yapraklar
Düşeceğini bildiği halde
Dallara nasıl tutunursa
İnsan da öleceğini bildiği halde
Hayata bir o kadar
Sımsıkı tutunur
Zamanı gelince
Yaprak daldan
İnsan yaşamdan
Düşmeye mahkumdur.
Daldan düşen cansız yaprak
Artık kış mevsimine teslim olur
Yağmur yağar çamur olur
Kar yağar soğuk olur
Zamanın tokadını yedikçe
Kapkara kesilir
Gün geçtikçe
Toprağın sinesinde yok olur
Mükemmel varlık olan insan
Acı da olsa
Bu evrelerden geçer
Yıllarca çiğnediği toprağın
Karanlık ülkesine
Bembeyaz elbisesiyle
Sessizce “merhaba” der.
Beklemeyi sevmeyen insan
Hazan mevsiminin bitmesini
Yeniden baharla dirilişi
Beklemeye başlar.
Beklerken altın harflerle yazılmış
Gümüş kaplarda
Hediyeler de bekler
Ailesinden, akraba ve tanıdıklarından
Mübarek gecelerde
Güneşin doğmasını bekleyen
Bitkiler gibi kök salar toprağa
Bekler bıkmadan, usanmadan
Bir fatiha, üç ihlas gelecek diye.
Bakar etrafına
Solgun yüzüyle
Umutlu gözleriyle
Ama ne gelen vardır
Ne de giden
Boynunu büker
Ve acıyla yutkunur
“Bu sene olmadı
İnşaallah seneye umduğumuz
Hediyeleri alırız”, der.
Bir gün bizim de
Gideceğimiz yere
Bizden önce gitmiş olanları
Unutmayalım
Çünkü: ”Unutanlar
Bir gün unutulmaya
Mahkumdurlar.”
Kayıt Tarihi : 21.12.2012 15:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!