Hazan Mevsimi Şiiri - Abdulkadir Çakmak

Abdulkadir Çakmak
158

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Hazan Mevsimi

Bir eylül sabahı.
Güneş var ben üşüyorum.
Poyraz deli deli eserken.
Dalından kopan yaprak gibi.
Düşüyorum.

Göçmen kuşlar yol almış nereye gider bilmem.
Gittiği yerden ne zaman döner bilmem.
Sığırcıklar dans ederken havada.
Seyre dalmışım umursuzca.
Çiğ titrerken çimende.
Paçalarım ıslanmış
Ben delicesine gülüyorum.

Sararmış bozkır, dereler donmakta
Güneş tam tepe de solgun bakmakta.
Rüzgardan uçarken kenger dikenleri.
Sığırcıklar kondu karşı koya.
Gideceklerdi belli hallerinden.
Kursaklarını doldurup yeni ekilmiş tarladan.
Uzaklara
Çok uzaklara kanat çırpıp kaybolacaklardı ufuklardan.
Mevsim baharda bahar olmasına.
Hazan olanı düştü bizim kismete.
Yağmur çiselerken nefessiz topraklara
Hayat olur, nefes olur, ses olur.
Geceden ıslatmış toprağı.
Toprak kokusu, ayrılık korkusu olmuş.
Titrerken bedenim, ruhum üşüyor.
Ve ben derin derin düşüyorum.

Çıplak kalmış söğüt ağaçları.
Esen rüzgardan gıcırdarken.
Sağa sola sallanıp duruyordu ruhsuz bir beden gibi.
En tepelerde bir kuş yuvası.
Rüzgara inat, yağmura inat,
Seneye de gelecek misafirlerim der gibi durmakta
Ama ben yavaş yavaş ölüyorum.

Uzakta bir kaç evde bacalar tütmekte.
Üç beş metre sonra kaybolmakta.
Dışarda hazan acı acı yaşanırken.
Kim bilir soba başında neler olmakta.

Bir bardak demli çay
Çayla demlenen muhabbet.
Okşarken ruhu ince ince.
Kimin umurunda dışarda ki soğuk
Ve göçmen kuşların kanat çırpışı.
Bir kaç ahenle dans gösterisi.
Ve ufuklardan kayboluş.
Sizde gidin bakalım.
Terk edin buraları.
Bütün sevdiklerim gibi, bütün sevenlerim gibi.
Ömrüm gibi.
Yıllarım gibi.
Kaybolan yıllar geride bırakılan koca bir yaşam.
Geçmişim aklıma düştükçe üzülüyorum
Her Eylül geldiğinde daha çok üşüyorum.
Ve yavaş yavaş ölüyorum.

Abdulkadir Çakmak
Kayıt Tarihi : 10.9.2023 13:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!