Hazan, türkü söyler
Savurduğu yapraklarla
Ninniler okur bebeklere
Çıplak ağaçların uğultusuyla
Sadece ben mi duyarım bu sesleri
Yoksa hazan bir cinnet hali mi?
Hayır hayır!
Hazan,
Bir şey söylemek istiyor hepimize
Anlamadığımız bir dille
Konuşmak istiyor bizimle
Hazan,
Soğutuyor öfkeli denizi
Bağrı yanıklara mıdır acaba garezi
Yıllardır içimde yanan hicran ateşini
Bir dem olsun dindiremedi.
Savurdu yüce dağların öfkesini
Lakin
İçimdeki nefret tepelerine
Savurduğu kinler kümelendi.
Hazan,
Elbisesini çıkarıyor ihtiyar doğanın
Ve üryan kalıyor her şey
Lakin utanmıyor hiç birisi
Mazileri çok temiz belli ki
Şu bulutlara selam duran dağlar
İhtişamıyla insana korku salarlar
Çamlar, ağaçlar, çınarlar
Başları dik,
Hayâsızlara meydan okurlar.
Hepsi çıplak kalır belki ama
Öyle bir bürünürler ki tesettüre
Hayânın duvağı açılmadık gelini
Kıskanırdı ah bir görseydi
Hazan,
Beni de çıplak bırakma ne olur
Ruhum yıllardır üryan
Bir de sen utandırma ne olur
Hazan,
Renk cümbüşlerinin düşmanı
Kahverenginin en mahir ustası
Nedendir bilinmez
Sen gelince
Hicrete gider yeşiller
Belki bir vakit
Cennette dinlenirler
Kim bilir
Belki senin varlığındır
Baharın sevinçle gelmesi
Belki sensindir
Yarım kalmış aşkların ölümsüz şiiri
Kayıt Tarihi : 25.3.2021 12:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muammer Gökçay](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/03/25/hazan-252.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!