Her hazan mevsimi geldiğinde
Doğayla baş başa kalmak istiyor insan
Şehrin derdi ve uğultusu
Yoruyor insanın zaten yorgun olan ruhunu.
Çıkıp baktım dağlara, ovalara
Her taraf sararıp solmuş
Canlı bir hayatın öldüğünü gördüm,
Senin nezdinde
Ağaçların altın rengi saçlarını ördüm,
Renginde sevda çiçekleri açan doğanın
Yok oluş vedasıyla, var oluş sevdasından
Toprağa bakarak,
Senin varlığını bir daha sevdim.
Doğa yazdan çoktan uzaklaşmış
Mevsim kuşları göçüp gitmişler
Kalbim ve yeryüzü mahzun
Ama ne çare, kader böyle
Dönenceler arası mesafeler belirliyor
Bize hayat veren güneşin menzillerini
Aşk bizi her mevsim kucaklar sevgi denizinde,
Sus ey! kalbim sus, sızlanıp durma
Bir sen mi aşıksın bu alemde.
Hepimizin gönlü biraz yaralıdır
Ömrümüzde iz bırakan hazan mevsiminde,
Aşkın hicranı bize yabancı değildir
Kederli hayatın
Her damlasında bin ah işittiğimiz
Hüznün hazan gecelerinde.
Anlayana;
Fani bir ömrün finali gibidir eylülde zaman
Hicranlı ömrün veda akşamlarında
İnsana tarifsiz bir hüzün veriyor eylül'de hazan.
Akçay - Eylül - 2017
İbrahim YılmazKayıt Tarihi : 30.9.2017 15:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)