Artık her dem hazan vakti,
Toprak yorgun, kuşlar yılgın
dallar hüzne kabuk bağlar
Esrarını gizler yine
başı duman karlı dağlar
yaprak sırra kadem basar
çeşmeler güç bela akar
hazan vakti, hazan vakti...
Yine perdeleri çektik,
Gökyüzü matem havası
Bulut küskün, yağmur yaslı,
Zulüm, yokluk yedi başlı
Zalim, dur durak dinlemez
Hazan vakti, hazan vakti...
Yaşamak ki cana mihnet,
Tenler hep telaş içinde
Variyet çırpınır dururken
Yokluk tevekkül içinde
Gözü doymazlar tepinir
Mazlum inayet peşinde
kaçışır küçük ayaklar
Barut kokan nefeslerden
Hazan vakti, hazan vakti...
Göçmen kuşlar geçmez oldu
Şehir hep başka iklimde,
nefret, merhametten özge
göğe özenir çocuklar
Eğlence burcudur zenginlik,
Toklar zarafet peşinde
şirazesi yok insafın
insanlık nefret peşinde
mevsim artık hep sonbahar
Hazan vakti, hazan vakti…
Kayıt Tarihi : 12.11.2016 00:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!