Sevgli arkadaşlar,
Bugün sizinle, yaşamış olduğum bir anımı paylaşmak istedim.
Yıllar önceydi; o yıllarda ortaokula giden kızım Özge, hayvanları aşırı derecede seviyordu. Sokakta bulduğu kedileri eve alıp, onlara sahip çıkıyordu. Ben, onun Bu aşırı sevgisine karşıydım. Fakat normal bir sevgiye de karşı değildim. Kedileri ben azıtıyordum o, ne yapıp edip, bir tane daha buluyordu,
Gene bir gün, sokaktan bir kedi bulup, eve getirmişti. Sonunda pes ettim, kediyi azıtmaktan vaz geçtim.
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Genelde insan özünde güzellik ve sevecen, sosyal olma öncelikli diye düşünüyorum.
Kimilerinde yırtıcılık, kin ve düşmanlık (genellikle yaşamlarının varı/devamında birincil gereksinimleri kısıtlandığı için ya da istisnalar nedeniyle) öncelikli ve bunda kimileri hayvansı güdüleri de aşarak adeta mahluklaşıyorlar.. Ama bu vakaları insanın özüne aitmiş gibi kabul edemeyiz sanıyorum…
Aynen birincil yaşam gereksinimi karşılanmayan kimi hayvanlarında mahluk olduğunu ve canavarlaştığını doğa yaşamında görüyoruz.. Ama bu genel olarak o canlıların da güzel sevimli varını ve özünü etkilemez.. Yani genel anlamda hayvanı sevmeyen, insanı ve insanı sevmeyen kendini sevemez… Bu denli duyumlar aldım bu basitmiş gibi ama çok şey anlatan yazınızdan..
Saygıyla..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta