Şarkıdan fazlası var
Şiirden azcık azı
Gürültüler bastırır
Sürekli çalan sazı
Gözlerine bakanlar
Kanatlanıp uçuyor
Eline dokunanın
Erir kalbinin buzu
..
Bu örtüler eksikleri örtüyor
Yırtıklarla sökükler büyümekte
Sofralarda safralar
Çıkarların çıkmazında bir yaşam
Bu kamera yoklukları çekiyor
Hiçliğe poz veriyoruz sürekli
Alkışımız boşluğu var edene
Gündüzlere tezgah kurmuş bir akşam
..
Öğretmen Evren yürek
Kabul etsek-etmesek
Benimsesek-yok desek
İnsan eğitimsizse
Solgundur Evren çiçek
Bilgisizlik ilkelliğin adıdır
Bilim sanat ön sıra
Öğretmen ardı sıra
İnsanlar sıra sıra
..
Öyle bir gölgeyim ben
Sürekli yere düşen ama çamurlanmayan
Bir bülbülün külüyüm
Yine şarkı söyleyen
Çerçevedeyim evet
Sınırları olmayan
Bir hayvan gübresiyim
..
Büyüdükçe küçülen
Yükseldikçe alçalan
Sessizlikten de sessiz şarkıları
Gürültüyü daha bir soylu kılan
Kulakları ayağının altında
Ve gözleri arkadan
Kanat kırma konusunda bilgili
Ve sadece benliğiyle ilgili
Zulm bulgulu ve sömürü dolgulu
“Orman gibi kardeşçe” diyenlere
..