Deryalar, sonu gelmez bir özlem giderme senfonisine hazırlanmalı.
Çünkü olmayacak işler peşinde koştuktan sonra yorgun düşmüş bir adamın,
Çok uzaklardan sevdiklerine duyduğu özlemi bir çırpıda bünyesinden atması kolay olmayacak.
İçinin nasıl yandığını duydum, çakmağımın olup olmadığını sorduğunda.
Ve masama oturup sahil tarafındaki iskemlesinden denizin ve gökyüzünün birleştiği çizgiye
Bakıp derin bir iç çektikten sonra, görmemişler gibi artarda sigara yakmaya başladığında sordum:
Neden?
Huzurun kaçmayıp huzursuzluğun yaklaştığını hissettiren bir günde gitme kararını almıştı.
Bitmeyeceğini düşündüğü bir sevginin peşinden gidilmeyeceğini bilmiyordu belki de.
Büyük aşkın verdiği o ahmakça hevesle birlikte de çıkmıştı yola.
Ailesinden, onu seven kadınlardan, dostlarından çok ama çok uzaklara hem de.
Uzun bir hikâyeydi, o döktü içini ben döktüm gözyaşımı.
Ben kalktım masadan.
O kaldı sonsuza dek o masada.
Bıraktım içimdeki o kötü adamı her şeyden habersiz masada.
Sonu hayrola.
Ömer Faruk KobulKayıt Tarihi : 7.5.2020 19:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
evden çıkıp 3 yıl gürbette kalışımın kritik sahnesidir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!