Kalktı yüzünü yıkadı adam,
Yattı yüzünü yıkadı,
Ebesi yıkadı doğduğunda ilk,
Anası yıkadı çocukken çabuk büyüsün deyip
Daha sonra yıkadı kendini haftada bir,
Kalmadı elinde,yüzünde hiç bir kir,
doğunca sevindiğimiz,
üşür diye kıyamadığımız,
hayallerimiz,
neslimiz devam edecek diye,
gurur duyduğumuz,
mürüvvetini görmek için,
Gelme,
Mevsimler öldü artık,
Yas tuttu geceler yokluğuna,
Göklerde, sanki solgun bir deniz! ..
Hâlâ soruyor bana eller.”Nerdeyiz”
Dudaklarda unutulmuş şarkılar,
Kalkınma dediğin bizde,
Dura gelmiş dura gider,
Siyasiler bunu hayra,
Yora gelmiş, yora gider...
Kim kurmuş oy sofrasını,
Senede bir defa yaktığın mumu,
Günlere bölüp de yakıver gitsin,
Yaşlıyı, genci, hastayı düşün,
İçindeki kini atıver gitsin...
Sevgi, hoşgörü fidan gibidir,
Düşman gemisi gelip, dolmuştu boğazlara,
Bir tarih yazmak için kana kan, cana canla,
18 Mart sabahı boğazlara çıkarlar,
Bir metrekareye altı bin mermi sıkarlar..
Bu dal,
Bu yeşeren yaprak,
Bu tanrının bir lütfu,
Bu kapanan toprak,
Bak, bak, bak...
Sevgiyle tutuşup, ilk dokunduğum,
Çiçekler örerek, taç takındığım,
Yıllardır unuttum sandığım yere,
Bakıp da ağladım gene dün akşam...
Paraya tutsak,
Hayata tutsak,
Sevgiye tutsak,
Kölemiyiz be mübarek..
Koşma,
Yetişirlerse tartaklarlar,
Yazma,
Yazdıklarını yakarlar,
Ol bir hüda-i nabit
Durum kanunla sabit..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!