pencereme,
kahverengi bulutlar,
………………….çizme,
……………gözlerinle…
ve ayakların...
alıp götürmesin,
şimdi…
……gidiyorsun,
…………öyle mi?
artık,
dikenler kör,
güller üryan,
gözlerinin aksi suya düşünce
ırmağım tutuştu balıklar yandı
seher yeli saçlarına değince
gönlümde alevden ışıklar yandı
o gözler ki, mecnunu kul eyledi
Belleğimde tozlu bir taş plak döner durur,
Notalar keskin bıçak, sesimi deler geçer,
Sana dair tüm sözler dudağımda tutuşur,
Fırdöndü akşamında katildir düşünceler,
Ve dolunay ipekten bir kurşunla vurulur…
- yanılgımın sorumlusu düşlerimdir…
Ellerimi uzattım,
Dokunmak için,
…………….. sana,
Parmaklıklarına değdi,
Gözlerin bulutlandı, yağmur mu var ufukta,
Sanki tüm kelimeler, dudağında üşüyor.
Hayalinin aklımı, yitirdiği sokakta,
Attığım her adıma, bir yıldırım düşüyor…
Sırayla tükeniyor, aşkın bütün halleri,
- Diri diri toprağa gömülen kıza, hangi günah sebebiyle öldürüldüğü sorulduğunda…(tekvir 8-9)
O,
Bir,
Dağ çiçeği…
Henüz on dördünde,
- “ sonra” sen vardın…”önce” sen olacaksın…
Nefesin,
……….efsunlu bir “enfiye”,
Bakışların,
……………”yalancı cennetim”,
- ey şiir! …cellâdın kadar masumum ben de…affet! ...
cam kırıkları toplardın küçüğüm,
gül yavrusu bahçende…
çıplak ayakların öperken toprağı,
çilek kokusuyla selâmlardın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!