Bu Sana Kapak Olsun
Şimdi döktüğün neydi başından aşağıya
Oh oldu yanmaların,bu sana kapak olsun
Yedin, içtin, eğlendin, daldın gönül sızıya
Hey Çocuk!
Hani var ya gözlerimiz kanardı gördüğünde seni
Bir vatan kaldı elimizde gitti çoktan geleni
Sen Oldun Güneşim Gül Telaşında Nigar
Aldım gidiyorum
Yavaş yavaş alçalıyor gökten yere doğru bulutlar
Akşamın kızıllığına eriyor sevgili
Gözlerinde kahvenin karası
Ben koyu bir maviyim uçarım gök yüzünde
Alır dertlerimi yağmurlarda yıkarım
Ölçüsüz metresiz bir takvimin ortasında
Biraz zemheriden birazda ağustostan yazarım?
Sonra bilirim ben otuz ekimleri hiç sevmem
Bilir misin neden üç yüz atmış dört gün yaşarım ben
Her gün yaklaşımında uzun atlar yüreğim
İçimden tüneller kazırım geçmişin kayalıktaki çiçeğine
Çiğ düşmemiş yapraklarından susarım hep
Aklımı yoklarım sarsılan solan yanlarımda
İçim ürperir her aklıma düşüşünde
İşte ben otuz ekimleri bu yüzden hiç sevmem
Sarardı ekimin son çiçeği solarken
Güneşin, ayın ışıkları; mehtapsız kaldı gururum
Koptu en derin ilmeklerim sana bağladığım
Arkana baka baka alıp götürdüğün senden
İşte ben otuz ekimleri bu yüzden hiç sevmem
Neyi hatırlasam aklıma en onulmaz sen geliyor
Vuruyorsun serçelerimin kanatlarına
Kanatıyorsun papatyalara söylediğim ninnileri
Döküyorsun aydınlık gecelere katran karası gözlerini
Alıp gidiyorsun hayallerimi fütursuzca
İşte ben otuz ekimleri bu yüzden hiç sevmem
O gün ruhum daralır
Sen gittin o gün, tarumar ettiğinde beni
Ruhumu isyana kaldırdığın gündü o gün
İşte ben otuz ekimleri bu yüzden hiç sevmem
Ayrılığındır bende kütüğe çakılan
O gün sende kalsın, artık çıkardım takvimlerimden
Gel ey sürgününe kurban olduğum canan!
Üfle üfle kor olan ateşimi
Eksik kalan günüme
Yeniden sarsın her yanımı
Alevlerinde yanayım volkanlarının
Ve her otuz ekimde ben aklımı kaybediyorum
Sen yeniden gidiyorsun yaban ellere
Ben yeniden zemherilere giriyorum
O gün ben yeniden ölüyorum
19-12-2011
Hayrettin ŞAHİN
Sen Hey Kadın!
Ardın sıra ne canlar gelir bilir misin?
Yaktığın meşalenin göstermeyen ışığından
Dudakların takılı kalmıştı en meşhur diline
İmam hatip
Ellerim ellerinde, gönlüme ay düşürdü
Karanlığa bir ışık,güneşte aşk üşürdü
Bir kocaman değirmen,tanelerin şişirdi
Kör Bıçak
Baş ucuma asılıyordu zamanın gelgitleri
Firari yontma sevdalardan geriye kalanlara inat
MAKAM-I RASTTAYIZ AFFET BİZİ ALLAH’IM
Affet bizi Allah’ım, bitmiyor günahlarım
Afet afet yanıyor, gönlümüz günahlarda
En koyu karanlığa dalıyor dualarım,
Dalarda kalır gönlüm, açılmaz kapılarda
Bir sevgili
Yörüngesine konup, yıldızlarla arkadaş olacağım
Gözleri ay gibi, halelerde kaşları
Zühal yıldızında dolanmış saçları
Cümbüş-ü ibrişim k/uşak
Bir gül gördüm gözleri bağlanmış
Çileyi devrana döner usul usul
Belinde bağlı ibrişim kuşak
Cümbüş-ü seyr-i alemdir figanı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!