Mest; içkiyle ya da herhangi bir şeyle esrimiş, kendinden geçmiş olan, sarhoş.
“Mestanın Olayım Senin”
(Tasavvufi Aşkın Hırkasıyla Sarhoş Bir Ağıt)
Yâr…
Derdini eyle sadaka,
Can haneme düşen ateşim olayım senin.
Senin her sızın, benim şifamdır,
Ben her sancında yoğrulurum – aşkın hamurunda.
Cemaline bülbül oldum,
Gülzârına düşkün bir kul…
Ötüşüm nağme değil artık,
Kalbimin kırık nidâsıdır.
Yakma beni…
Yandırma beni aşkın nârıyla.
Gönlümdeki kıvılcımı tutuşturma,
Zaten külüm,
Zaten harâbım,
Zaten seninle varım, sensiz yokum ben.
Aşk elinden kandır beni,
Bir yudum vuslatla al canımı.
Sarhoşum — ama meyhane değil burası,
Bu seyrin meclisi,
Bu mestlik: Senin bendeliğin.
Ayıktır beni yâr,
Ne varsa kendimden, çıkar bende
Senin suretinle dolsun içim
Ben, mestanın olayım senin.
Can kuşunu sal göğsümün semâsına,
Bade içir: İlahi bir ikrâm gibi.
Hırkadan, şaldan, kabuktan arındır beni
Üryan eyle –
Tenim soyunsun ki, ruhum giyinsin seni…
Bir serzeniş değil bu,
Bir yakarış değil yalnızca…
Bu, aşkın bendini yıkan çağrıdır:
Seninle yanayım, seninle var olayım
Ve yokluğunda da…
Senin aşkınla yok olayım.
Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 2.8.2025 11:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!