Hakan 'ın kanı var, han daha güzel,
Mer 'ini kaldır at, can daha güzel,
Zi 'si güzel amma şan daha güzel;
Hazreti Zişan 'a hayran olmuşum.
Aklımı yöneltip arattığından,
Sırrını peyderpey çıtlattığından,
Evreni noksansız yarattığından
Hazreti Yezdan 'a hayran olmuşum.
Herşeyimi ölçmüş, biçmiş, yaratmış,
Yüz koyup şahsımı ele tanıtmış,
Havamı, suyumu süzmüş, arıtmış,
O büyük sultana hayran olmuşum.
Elimin yerine ayak koymayan,
Ağzımın yerine kulak koymayan,
Alnımın üstüne dudak koymayan
Ulu Yaratan 'a hayran olmuşum.
Bir kıl noksan değil şu bedenimde,
Çok üstün duyarlık vardır elimde,
Var mı bu ustalık bir tek alimde?
Adına kurbana hayran olmuşum.
Ağlasam gözümden derhal yaş gelir,
Bir baksam gözlerim derhal öğrenir,
Midem ğislikleri tanır, iğrenir,
Elimden tutana hayran olmuşum.
Uyusam; bilirim zamanı yine,
Dünyalar sığıyor küçük beynime,
Hatipler toplanır etten dilime,
O biyük Rahman 'a hayran olmuşum.
Beynimde binlerce kita tomarı,
Binlerce ses, lezzet, resim ve anı,
Herbirinin ayrı yeri, zamanı,
Bilgisi ummana hayran olmuşum.
En küçük dünyası kandan kırmızı,
Döndürür boşlukta cümle yıldızı,
Ne bir zorluk sezer, ne duyar sızı,
Yüce pehlivana hayran olmuşum.
İstese ölüden çıkarır diri,
Ölümünden sonra diriltir yeri,
Akıllar durdurur O 'nun hüneri,
O usta Lokman 'a hayran olmuşum.
Bir dağın yanında bir kıl nedir ki?
Ummanın yanında bir göl nedir ki?
Barlıoğlu diyor; akıl nedir ki?
O Şahı Devran 'a hayran olmuşum.
(MÜHÜRLÜ KİLİT ismi altında toplanmış felsefi şiirlerden > 194-196/412)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 5.6.2004 13:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)