bulutlara aldan aldanırsan
ada her yandan yeni rüzgarlar alır
balıkçı takaları bir gider bin gelir
karanfilli balıklar takılır ağlarına
fısıltın yankılanır gecenin kulaklarında
derman damıtırsın gökkuşağından bir sabah
bir elinde su, bir yanın ışık
öylece durursun insanlık sokağında
Sedat Demirkaya
İnsanlar yaşamaya değer güzel ve mutlu günlerin geçmişte kaldığını, bugünün kötü, geleceğin ise umutsuz olduğunu söyler dururlar. Oysa iyilikler ve kötülükler, güzellikler ve çirkinlikler her dönemde iç içe olmuştur. Herkes başkalarını mutlu olduğunu, bütün sıkıntıların ise kendinin başına geldiğini düşünüyor.
Şiirin adında geçmiş zamanların daha güzel ve yaşanası olduğuna bir karşı çıkış vardır. Bu açıdan fütürist olduğu söylenebilir ama daha çok sembolist özelliklerin ağır bastığını 'bulutlar, ada, yeni rüzgarlar, balıkçı takaları, karanfilli balıklar, gecenin kulakları, derman, gökkuşağı, su, ışık, insanlık sokağı' gibi söyleyişleri çözümlerken görürüz.
Geçmişin insanı oyalayan anılarına takılıp kalmak yerine bilimsel düşünen,çalışan ve geleceğe bağlanan insan başaracak, eserler bırakacak ve anıtlaşacaktır.
Hayır Eski Zamanlar
Eski zamanlardan, çocukluk yıllarımızdan, babamızın ya da dedelerimizin anılarından söz etmenin keyfi doyumsuzdur.”Biz niye o güzel yıllarda değiliz ki! ” der, hayıflanırız. Oysa biz, günlük telaşların içinde boğuşurken güzellikleri fark edemeyiz. Dışarıdan bakan ya da uzaktan bakanlar görebilir bugün yaşadığımız güzellikleri. Eski bir Divan şairi bu durum için “Ol mahiler ki derya içredirler deryayı bilmezler” demiştir. Bu bilinçle bakabilirsek gerçeği aslına uygun algılamış oluruz.
bulutlara aldan aldanırsan
“Bulut”, yükseklerde – uçucu ve ele zor geçen’dir ve bir semboldür. Bir söz sanatı olarak açık istiare oluşturulmuş ve mecaz olarak “hayaller, ümitler” yerine kullanılmıştır. Şair, bir öğretmendir, öğrencilerine ve okurlarına henüz “teknolojik uygarlığın” başında olduğumuzu; kalkınmak, zenginleşmek için elimizde çok fırsatların olduğunu, geçmişe takılıp kalmaktansa geleceğe ilişkin “büyük hayaller, projeler” kurmamız gerektirdiğini düşündürüyor ve cesaretlendiriyor. Her hayalimiz gerçekleşmez, yirmi hayal kurarsın ikisini, üçünü gerçekleştirebilirsin. Ama aldanmış sayma kendini. Unutma, bugün hayallerin olmazsa yarın hiçbir şeyin olmaz…
ada her yandan yeni rüzgarlar alır
“Ada” bir başka semboldür. Dört yanı açıktır. Çevresiyle etkileşime açıktır. İnsan, bir bireydir ve kalabalık içinde yalnız olmasa da “tek başına” yaşar. Birey, “çağın insanı” olarak zamanın ekonomik, sosyal değerlerinden ve fikir akımlarından “beslenmeli” ve kendini dış dünyaya kapatmamalıdır.
balıkçı takaları bir gider bin gelir
Balıkçı takaları her sabah denize boş olarak açılır ve seferden binlerce balıkla döner.. İnsan, her güne yeni bir başlangıç olarak “asılmalı” ve günü “kazançla” bitirmelidir.
karanfilli balıklar takılır ağlarına
Evde ya da masamızda, çekmecelerimizde bir şey ararken çoğu zaman “aramadıklarımızı”, daha doğrusu önceden arayıp da bulamadıklarımızı buluruz. Bunlar sürpriz kazançlarımızdır. Uzay araştırmaları sırasında sürtünmeye dayanıklı bir alaşım araştırırken en keskin ve paslanmaz jileti, veya en sağlam yapıştırıcıyı da buluşları arasına katıvermiştir insanoğlu…”Balık” kısmettir bir bakıma.. “Karanfilli balıklar” ise aranırken bulduğumuz aramadıklarımızdır..
fısıltın yankılanır gecenin kulaklarında
Milyonlarca yıllık insanlık tarihinde bir insan ömrü ya da enerjisi denizde bir damla olur belki. “Gece”, bilinmeyen’dir; uzaydır. Eğer gençlerimiz “kalıcı” bir şeyler üretmek isterlerse, bir fısıltı kadar etkili olmak, iz bırakmak isterlerse çok çalışmalıdırlar.
derman damıtırsın gökkuşağından bir sabah
“Gökkuşağı” doğanın tüm renklerini içinde taşır. Bilimin, sanatın veya doğanın verimlerinden insanlık için bir “çözüm”, bir “derman” süzebilir, üretebilirlerse “sesleri, eserleri, buluşları” uzayın derinliklerinde yankılanacak ve kaybolmayacaktır.
bir elinde su, bir yanın ışık
“Su” bütün filozofların, şairlerin dilindeki hayat kaynağı ve sembolüdür. “Işık” ise bilginin, bilimin sembolüdür. Eğer gençlerimiz yeni buluşlarıyla insanlığa katkıda bulunurlarsa tarihte anılacaklar;
öylece durursun insanlık sokağında
Bütün büyük bilim adamlarının, sanatçıların heykellerinin olduğu “İnsanlık Sokağı”nda bizim insanlarımızın da anıtlaşmış olduğunu görebileceğiz. Bu, neden sen olmayasın?
Sedat DemirkayaKayıt Tarihi : 24.8.2008 22:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)