Amanın amanın!
Gurbetlik zor be imanım!
Ağır aksak gider iken zamanım;
Anamı özledim bir sıra ki gözümde tüter,
Olan olur o anda,
Elinde mektubuyla çevremde bir tatar biter,
İşte öyle bir zamandaydım yine,
Karar verdim ve değiştirdim verdiğim o kararı,
İşi, gücü geçiştirdim... Olur diye yararı...
Kuzuyu tatara verdim karşılık o mektuba,
Tatar mektup değil de yüklü bir at verdi bana,
Sonra da sülüs ile yazılı bir berat verdi.
***
Atladım da bindim atın sırtına,
Sürdüm gittim ta Hindistan tarafına,
Hindistan'da koskoca bir ırmak akmakta,
Çevresinde fakir fukara durmuş ona bakmakta,
İnanmayacaksınız fakat ırmağa tapınmakta...
Dedim ki bir fakiri çevirip yoldan:
“Ülkeme dönmek için sağdan mı gitsem?
Yoksa gitsem mi soldaki yoldan?
Fakir dedi: “Fark ettin mi şu karşıki bağları?
Hah işte oradan öte Keloğlan'ın dağları.
Düş peşime o dağlara konalım,
Bir olalım ve bir masal da biz kuralım.
Söyleyelim yol üstünde Turan’a,
Ardından uğrayalım İran’a.
Bir mesel daha alalım o diyarın ehlinden,
Ellerine bir başka masal verelim,
Çocukların ağzından tekerleme derelim…
“Ooo! Eveleme eveleyelim,
Acıktık be imanım, bari bu masalı geveleyelim,
Belki doyar kırk yıllık aç karnımız,
Haydi sürün bire yokuş yukarı kıratları,
Bekler ayazda şimdi bizi zavallı analarımız! ”
***
Kayıt Tarihi : 25.2.2014 06:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)