Haydi Gülümse Şiiri - Bayram Kaya

Hep bizim için
Bize göre sahipliğimiz öndedir
Atalar, toprak, taş bu sevinçle cana can katalar
Yalansız, ne bir hile
Elhak vatan biliriz
Uğruna ölmeyi göze alışta öten kuşu bile...

Heyhat
Arsızca kefere derken, atanı
Satarız, papağan diye vatanı
Öldürtürüz av diye
Ceylan olup bağırda yatanı

Vefasızlık örneği olup sırtından
Deccal, zalim deyip vururken kasaturanı
Kötülük toplumu olmaktan çekersin faturanı*

Sığırcık övgü vermez öldü diye adama
Yer cefa tutmaz yeşillenirken sedama

Ne akıldır, ne akıl değildir yanması
Yeter ki bir kuruntu olmasın kanması

Ey artalan ışıması olan sevdam
Muhtaçlığım kadar sosyo toplumsun
Sosyo toplum kadar muhtaçlığımsın

Ne istiyorsan
Onu sağlayışta
İş, uğraş, güçlük, kolaylık, oluşlar olupta
Savaş ve barış bir yansımayla işin kaçınılmazı
Nedeni dışında bir anlamı beklemek
Hakikattir gerçeğin içinde anılmazı

Elbet kazanç kayıplarladır
Vermeden almak olmadığı gibi
Almadan vermek te, olmaz
Özümlemeyle kaybettiğinizi
Katlanmış olan yeni kazanç sentezlerledir

Yatırım zihniyeti
Kiminde piyango almak mihneti
Kiminde
Belki bir güne umuttur minneti
Kiminde sukutu hayalle cinneti

Ne küfredip gazaba gelirsin
Dua et ey nadan
Dua et...

Can alsan da
Can versen de
... kayıpsız kazançtasın

Sende uyku olan zaman
Diğerinde uyanıklıkla ihtiva
Boş ver
Ağzı kulaklarında olsun diva
Bir yüzüyle sen
Diğer yüzüyle de o kazançlı**
Anlayacağın ölen de öldüren de cennette
Ölmeniz yeter
Geride kalana bakıldığında ancak, durum beter

İyi ki, düşmanın var!
Düşmanını öldürürsün
Rütbeyi sanın hazır
Düşmanınca öldürülürsün
Bu sayede şehit olur
Yitirdiklerine bakmazsan
En yüce mertebeyi
Cenneti kazanırsın!

Düşmanın olmasa
Ne makamı merteben
Ne cenneti yerin de olmazdı (!)
Dua et
Dua et ey nadanı şadan!

Bir şey gayende
Düşman
İyi ki varsın
Makamı cennetliğim sayende...

*Faturayı Atatürk'e ihanetten toplumun kendisi ödeyecek. Kendisine onca iyiliği olan; kurum ve kuruluşlarıyla yaşantılaştığı, bizdeki gibi kurucusuna ihanet eden toplum sayısal lığı pek yoktur. Söz gelimi kimse George Washington için "keşke bizi İngiliz sömürü ve işgalinde kurtarmasaydı" demez. Hiç bir Alman, "deccal Martin Luther incili Almancaya çevirdi, ibadeti Almanca yaptı" demez. Aksine saygı ve minnetle anarlar.

Böylesi ihanetçi toplumlar, kötülük toplumlarıdır. Genel ıraları ülkeyi çökertip bitirene övgüler düzüp, ülkeyi kurup sayesinde ülkenin meyvesini yediği kurucusuna da becerisizliğini beceriye çevirmek için üstü örtük, kel alaka "ayyaş" der.

Ne yazık ki "ayıkların" yok ettiği, "ayıkların" ortadoğulaştırdıkları ülkeyi; "ayyaşlar" ihya etmiştirler. Allah kimseyi yobazlık ayyaşlığı içinde komasın. Alkol ayyaşlığı er geç ayıklıktır.

Ama yobazlık ayyaşlığı, tahtadan çıkarılmak istenen paslı çivinin başının kopup ta tahtadan çıkmaması gibi ayak diremedir. Oysa Osmanlı atalar da Mey severdi. Mey içerdi. Meyli şiirler yazarlardı. Alkole karşı olup yasaklayan IV. Mahmut dahi alkol alırdı. Denir ki IV. Mahmut aşırı alkol sebeple öldü. Ki kişilerin içtikleri, başkasını övüp sövdükleri değil; ülkeye yaptıkları karinedirler.

**Sen düşmanını öldürüp gazi olmakla müjdelenmiş cennetlik olurken; ölen de siz düşmanı tarafından öldürülmekle şehit olmuş ve makamı cennette. Yatan da yatıran da cennette. Kısaca cennette olmanın faili yoktur. Ölmeniz yeter. Geriye baktığınızda işin rengi beter.