Kondüktörün tiz sesi sanki buhar ıslığı
Peronda uyanır mı gurbetin aymazlığı
Kale duvarlarında kuleler mi gördüğüm
Bu mahşeri izdiham her metresi kördüğüm
Ne yüksek bu tavanlar sarmış tütün lekesi
Her köşede bir garip sandım miskin tekkesi
Merdivende ilk şaşkın fotoğraflanmış bakış
Bir adım ötesi ne asyadan bu son çıkış
İskelede intizam sarı bacalı gemi
Her sabaha düşer mi böyle telaşın demi
Aşıp dalgakıranı vurunca akıntıya
Elimden düşen simit neden değmez ki suya
Dağılır sis birazdan martının peşi sıra
Hüzünlü Haydarpaşa ismi artık hatıra..
Kayıt Tarihi : 25.2.2012 12:08:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
boğazın iki yanındaki tüm mekan isimleri, tüm mesken tüm yalı isimlerinin sonu neredeyse paşa ile biter..
paşalar devri geçmiş demekki bir dönem istanbuldan derim ben de..bir zamanlar paşalar el koymuş boğazın iki yakasına...
zaten dünyalık olarak nereler iyi gözde oralar ya ağaların ya paşaların yahut beylerin mekanı oluyor ..şaşılacak bişey yok ..bu dünya böyle gelmiş böyle gidiyor...
haydar paşanını adıyla anılmayacak demekki bundan sonra o mekan..bu defa paşa olmaz da bir başka haydar beyin adı verilir..
hüzün ise daima garibana düşer...garibana yani şaire..
istasyonun adına takmışsın sen de kardeşim diyecek birileri,...istasyonun adı ayrı konu ama orada bir istasyon var ve anadolu insanın, istanbulun insanı ile ilk buluştuğu il öpüştüğü yer orası...yerdi...kapatılması elbette hüzünlü
ama ..o kadar çok ayrıntı var ki bu konuda..yaz yaz bitmez..sanki bir kaç asrın sosyal akışının nefes borusu gibi yer bu mübarek haydarpaşa
ilgilenmiyorum ama artık ayrıntıların lif lif örülüp boğazıma kement olmasıyla..tren türkülerini de bırakacağım..herkes gibi daha çağdaş daha uzaysal araçlarla ilgileneceğim ben artık..ve uzayda voltranı oluşturmaya gideğim artık
:)
TÜM YORUMLAR (7)