Yakamoz
Bir ay doğar gökyüzünde
Kilya’da
Bir yıl beklersin
Güne gün eklersin
Bir camız gördüm gözleri manalı
Yatmış çamura gözleri edalı
Mevlam buna ne gerek vardı?
Böylesi olsa da olur olmasa da...
Solgun demokrat dediler adına
Mührü kaptı erdi muradına
Elinden asla düşmez kalem
Ağzından alamazsın tek bir kelam...
İğneada
Bir çizgi attım
Mavi ile yeşile
İpince sımsıcak
Yirmi kilometre
Giymiş cüppeyi çıkmış yola
Bir elinde tespih bir elinde kokokola
Namazın yoksa diyor ki günah
Vatan toprağı satmak sevap mı?
Rakı da içerim şarapta
Şiir ve sözler seni anlatmaya yeretsiz kalır.
Bıraktım sözlerimi ırmağın üztüne
Çağlasın dursun alabildiğine
Durdum düşündüm günlerce
Seni anlamayan ağlasın dursun...
Mavi Bakmak
Yamacın kenarında
Türküsünü dinliyorum
Güzelim şelalenin
Gözlerim dalmış mavinin derinliklerine
bugünlük bu kadar yeter
hasrete yakılan
türküler yarına kalsın
güzelim HOŞÇAKAL...
Belin ince gözlerin keskin
Saçın dalgalı sırma sırma uzun
Boyun servi, dudakların kiraz
Kafanda akıl yoksa ben seni neyleyim?
Kendisiyle 2003 yılında internet dolayısıyla tanışmışlığım var. Şiirlerini bana gödermişti ve epey uzun bir süre sohbet etmiştik.. kendisine tekrardan ulaşmak istiyorum, umarım bu mesajımı okuyabilir ve beni hatırlayabilir..
şiirlerini okudum. gayet güzel.ancak şiirlerindeki gibi yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum. çünkü insanın hayatı mısralarına yansır diyorlar. tebrikler... msn den görüşelim.