Hayattan Dökülen Yapraklar

-Unutulmayan Aşk-

Genç delikanlı,genç kızın oturması için her zamanki centilmenliğiyle sandalyeyi kendine doğru çekti.Üzerinde mavi ceket,beyaz gömlek,çizgili kırmızı kravat,ütülü gri pantolonu vardı.
Genç kız onun yeşil gözleriyle,her zaman yüzündeki o tatlı tebessümüne aşıktı.Deliler gibi seviyordu.Onunda kendisini
sevdiğinden hiç kuşkusu yoktu.Tam iki aydır buluşuyorlardı.
Lüks arabasından inip yolda yürürken ayağı kaldırım kenarına takılıp düştüğünde,onu kaldıran o sıcacık ellerin sahibiydi
delikanlı.Üç metre sürüklenen cep telefonunu yerden alıp verdi-
ğinde kalbi bir başka çarpmıştı.İki ayda onaltı kez buluşup konuşmuşlardı.İki gün önce buluştuklarında da evlenme
teklifinde bulunmuştu genç avukat.
Evet delikanlı bir avukatlık şirketinde ufak bir maaşla çalışan yeni yetme bir avukattı.
Yaşlı bir annesinin bir de Amerika'ya kaçak yollarla gitmiş serseri tipli bir ağabeyinin olduğunu öğrenmişti konuştukça.
Tanıştıkları günden beri gizliyordu zenginliklerini.Genç erkek kendisini normal bir aile kızı zannediyordu.Oysa o...
Zamanı gelmişti.
-Ben! ..Dedi.Abuzer Özkan'ın kızıyım.
Genç delikanlı gülümsedi.
-Demek babanın adı Abuzer? ..Dedi.
-Evet! ..Bu isim sana birşey ifade etmedi mi? ..Hani şu Doğuş tekstil fabrikalarının sahibi...
Tekstille ilgisi yoktu.Tanımıyordu.Yalnız ben zenginim diyen sevgilisine şaşkın gözlerle bakıyordu.Kız devam etti.
-Bir aydır bir ordu mensubu Yüzbaşı rüdbeli biriyle nişanlı- yım.Oldukça zengin bir ailesi var,önümüzdeki hafta da
evlenmeyi düşünüyoruz.
Delikanlı acı acı yutkundu.Kendisiyle alay edilmiş hissine kapılmıştı.Oysa nasıl da sevmişti yürekçiği.
Başını önüne eğdi,büzüldü ufaldı.Öylece kalakaldı.Dokunsalar üngür hüngür ağlayacaktı.
Ortalığı uzun bir sessizlik kapladı.
Bir süre sonra genç kızın üzgün sesi duyuldu.
-Kalkalım mı artık? ! ..
Usulca ayağa kalktı genç adam kız elini uzattığında.
-Bir daha buluşmayacağız,kısa da olsa bana yaşattığın mutluluk için teşekkür ederim.Hoşçakal! .
Elleri son kez birbirine değdiğinde ikisi de elektrik çarpmış gibi titrediler.
Delikanlı:
-Tanrıdan Dünyadaki bütün mutlulukları sana vermesini diliyorum.Dedi.Gözlerinden birkaç damla gözyaşı yanaklarına
süzülürken.

- 40 YIL SONRA -

Yüzü kırış kırıştı.Ellidokuz yaşındaydı.Ayakta zor duruyordu.Yaşından yirmi yaş daha fazla gösteriyordu.Odasının
camından fabrikanın bahçesine bakan Gülşen hanım yaşlı kadına:
- Geldiler! ..Dedi.Altı kişiler! ...
Titremeleri çoğaldı.Ayağa kalkamayacağını hissediyordu.Otuz yıl önce babası araba kazasında ölmüş,
alkolik kocası ailesinin bütün mal varlığını kadınlarla,kumarda,içki alemlerinde tükettikten sonra,sıra onun mal varlığına gelmiş,
gırtlağına kadar borca battıktan sonra da kolay yolu,yani
intiharı seçmişti.
Bir zamanlar trilyonlar sayan Abuzer Özkan'ın kızı bir yığın borçla bir başına beş parasızdı.
Gelenlere fabrikanın tapusunu teslim ettikten sonra,tek kurtuluş kocası gibi o da intihar edecekti.Zaten yaşayan ölüden
farksızdı.
Koridorda ayak sesleri duyulunca,titreyen vücudu iyice ufalıp küçüldü.
Kapı iki kere çalındıktan sonra açıldı.Oldukça şık iyi giyimli iki takım elbiseli adam içeri girdi.
-Rahşan hanım! ..Patronumuz sizi bekliyor efendim! ..

Gülşen hanımın kolunda güçlükle onlar önde avukatı Nedim bey arkalarında yan odaya her zaman çalıştığı kendi odasına
girdiler.Üç adam onu güler yüzle oldukça nazik kibar bir biçimde
karşıladı.Dördüncüsü ise odasının pençeresinden fabrikanın bahçesine bakıyordu.
-Merhaba Rahşan hanım! ..Dedi.Ben fabrikanızı satın almak isteyen kişiyim,lâkin şu anda size bildirmek zorundayım.Bu
fabrika oldukça büyük.Sizde kalması bence daha uygun olur.
-Ama ben sizin fabrika için ödediğiniz parayı harcadım! ..Diyebildi titreyen sesiyle.
-Biliyoruz! ..Dedi pençerenin önündeki adam.
Elindeki dosyanın kapağını açtı.
-Ve...Fabrikanın parasının bütün borçlarınızın kapanmasına yetmediğini de...İşte bu nedenle bütün borçlarınızı da araştırdık.
Neler oluyor anlıyamıyordu yaşlı kadın.
Pençerenin önündeki adam devam etti.
-Bütün borçlarınızı da ödeyerek kapattık Rahşan hanım.Bu dosyada ödenen borçlarınızın belgeleriyle makbuzları bulunmaktadır.
Rahşan hanım,arkadaşı Gülşen hanım ve avukat Nedim bey şaşkındılar.
-Peki neden yaptınız bütün bunları? ! ..Kimsiniz siz? ! ..
Adam elindeki dosyayı masasının üzerine bıraktı.
-Size yıllar önce Tanrıdan bir dilekte bulunmuştum.Ama kötü insanlar dileğimin önünü kesmiş.Amerika'da olduğumdan
yaşadığınız kötü durumlardan haberim olmadı.Sizden özür di-
lerim zamanında yetişemedim.
Yavaşça kendisine yaklaşan adamı yaşlı gözleriyle iyice görmek için çabaladı.
İnce uzun boyluydu.Saçları şakaklarından kırlaşmıştı.Lâcivert ceket vardı üzerinde,beyaz gömleği eskiden olduğu gibi pırıl pı-
rıldı.Çizgili kırmızı kravat,jilet gibi ütülü gri pantolon.
Yüreği yerinden kopacak gibi oldu.Ondokuz yaşında veda ettiği o yeşil gözleri görünce...

12.08.2016 Unutulmayan Aşk
(Yaşanmış gerçek bir hayatın öyküsüdür.)