HaYaTTa NeLeR GöRDüM
Hiç bilmeden, işkembe-i Kübra/dan atanlar,
Dünyalığı tamam edip, yan gelip yatanlar,
Haramdan servet kazanıp, pis pis sırıtanlar,
Paraya dini, vicdanını satanlar gördüm.
Bile bile yalan söyleyip, kazık atanlar,
Menfaatini, her şeyin üstünde tutanlar,
Sanki ölmeyecekmiş gibi, çalım satanlar,
Helal kazancına, haram katanları gördüm.
Hiç bilmeden körü körüne, parti tutanlar,
Kendi büyüttüğü kahramanına tapanlar,
Aklını kiraya vermiş, şapşal papağanlar,
Hak/kı bırakıp, batıl/ı tutanları gördüm.
Ulema bilinen, ünvanlı kara cahiller,
Çok yaşamış, boş yaşamış ukala kahinler,
Şeytanlıkta mahirler, dost görünen hainler,
Düşmanın kağnısını iten, cahiller gördüm.
Düşünemeyen, insanlığını yitirenler,
Üç günlük dünyanın sihrine dalmış gitmişler,
Dünyalık uğruna, inancını bitirenler,
Bilmeden yaşamış, ölmeden bitmişler gördüm.
Yaşar Tandoğan Karabulat
Kayıt Tarihi : 27.8.2017 10:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kahveye hiç değmemiş, Kırık fincanlar gördüm
İkram için çırpınan, Ne garip canlar gördüm
Acılara gark olmuş, Nice insanlar gördüm
Bir kuytuya sinmişte, Usulca ağlar gördüm
Yüreği Refah dolu, Alnında kara yazı
Düşe kalka götürür, Sürükler bir enkaz'ı
Sine çekmiş ayazı, Zirvesi Kar beyazı
Etekleri yemyeşil, Ben nice dağlar gördüm
Ne kıymeti bilinen, Ne de değer verilen
Gönül bağı derilen, Ölüp, ölüp dirilen
Varlığından Bihaber, Sessizce gönderilen
Yaşamadan gezinen, Ben nice sağlar gördüm
Yağmur yağmaz alkımsız, Asmaları salkımsız
Kurumuş çöle dönmüş, İşlenmemiş Talkımsız
Etekler de Rakımsız, Meyilleri Akımsız
İlgi bekler Bakımsız, Ben nice Bağlar gördüm
İçi çıfıt çarşısı, Yüreğiyse bataklık
Suratında masumluk, Alnında sahte aklık
Gösterişe Aldanır, İşi gücü Ahmaklık
Şatafatlı yapılar, Süslü Otağlar gördüm
Haşmetine bakılmış, Beyinlere çakılmış
Hak yoluna takılmış, Talan olup Yakılmış
Beyhude uğraşlarla, Boş geçen Çağlar gördüm
İçten çökmüş yıkılmış, Ne yüce dağlar gördüm
Vicdanını karartmış, Ruhun şeytana satmış
Helâl'e haram katmış, Her yerini boyatmış
Türlü, türlü cambazlar, Ne hokkabazlar gördüm
Boşa sakal uzatmış, Ne beynamazlar gördüm
Zerre Menfaat için, Sayısız Gaflar gördüm
Nice Temiz yürekli, Durular, Saflar gördüm
Deryalar da yürüyüp, Çöller de yüzen gördüm
Dostu kırmamak için, Kendini üzen gördüm
Onu bunu kandırıp, Yürekleri yandırıp
Herkesi Dolandırıp, Şek'ke kızanlar gördüm
İçmeye bir suyum yok, Diyerek İnandırıp
Su yerine bade'yi, İçip sızanlar gördüm
Yüreğinden damlayan, Olmuş ona mürekkep
Yazı ile Konuşur, Yazı ile Söyler hep
Duyguları Niyazı, Kalem ucunda yazı
Dertleşip bazı, bazı, Ben ne yazanlar gördüm
Bir nebze imkân bulup, Hepten azanlar gördüm
Tava da oynar gibi, Ben ne Sazanlar gördüm
Dost maskıyla dolanıp, Kuyu kazanlar gördüm
Destur'u fırsat bilip, Düstur bozanlar gördüm
Hayra söyleşir Ağzı, Rabbine hep Niyaz'ı
Diyar, diyar Aşk için, Gezip tozanlar gördüm
Tel, tel çalsa da sazı, Duyulmayan avazı
Lokma ekmeğe razı, Ben ne Ozanlar gördüm
Refah Torlak /
( Bu sitede yayın tarihi; 27. 10. 2007 )
Kahveye hiç değmemiş, Kırık fincanlar gördüm
İkram için çırpınan, Ne garip canlar gördüm
Acılara gark olmuş, Nice insanlar gördüm
Bir kuytuya sinmişte, Usulca ağlar gördüm
Yüreği Refah dolu, Alnında kara yazı
Düşe kalka götürür, Sürükler bir enkaz'ı
Sine çekmiş ayazı, Zirvesi Kar beyazı
Etekleri yemyeşil, Ben nice dağlar gördüm
Ne kıymeti bilinen, Ne de değer verilen
Gönül bağı derilen, Ölüp, ölüp dirilen
Varlığından Bihaber, Sessizce gönderilen
Yaşamadan gezinen, Ben nice sağlar gördüm
Yağmur yağmaz alkımsız, Asmaları salkımsız
Kurumuş çöle dönmüş, İşlenmemiş Talkımsız
Etekler de Rakımsız, Meyilleri Akımsız
İlgi bekler Bakımsız, Ben nice Bağlar gördüm
İçi çıfıt çarşısı, Yüreğiyse bataklık
Suratında masumluk, Alnında sahte aklık
Gösterişe Aldanır, İşi gücü Ahmaklık
Şatafatlı yapılar, Süslü Otağlar gördüm
Haşmetine bakılmış, Beyinlere çakılmış
Hak yoluna takılmış, Talan olup Yakılmış
Beyhude uğraşlarla, Boş geçen Çağlar gördüm
İçten çökmüş yıkılmış, Ne yüce dağlar gördüm
Vicdanını karartmış, Ruhun şeytana satmış
Helâl'e haram katmış, Her yerini boyatmış
Türlü, türlü cambazlar, Ne hokkabazlar gördüm
Boşa sakal uzatmış, Ne beynamazlar gördüm
Zerre Menfaat için, Sayısız Gaflar gördüm
Nice Temiz yürekli, Durular, Saflar gördüm
Deryalar da yürüyüp, Çöller de yüzen gördüm
Dostu kırmamak için, Kendini üzen gördüm
Onu bunu kandırıp, Yürekleri yandırıp
Herkesi Dolandırıp, Şek'ke kızanlar gördüm
İçmeye bir suyum yok, Diyerek İnandırıp
Su yerine bade'yi, İçip sızanlar gördüm
Yüreğinden damlayan, Olmuş ona mürekkep
Yazı ile Konuşur, Yazı ile Söyler hep
Duyguları Niyazı, Kalem ucunda yazı
Dertleşip bazı, bazı, Ben ne yazanlar gördüm
Bir nebze imkân bulup, Hepten azanlar gördüm
Tava da oynar gibi, Ben ne Sazanlar gördüm
Dost maskıyla dolanıp, Kuyu kazanlar gördüm
Destur'u fırsat bilip, Düstur bozanlar gördüm
Hayra söyleşir Ağzı, Rabbine hep Niyaz'ı
Diyar, diyar Aşk için, Gezip tozanlar gördüm
Tel, tel çalsa da sazı, Duyulmayan avazı
Lokma ekmeğe razı, Ben ne Ozanlar gördüm
Refah Torlak /
( Bu sitede yayın tarihi; 27. 10. 2007 )
"şapşal papağanlar" dan sizde fazla varsa alayım:)
TÜM YORUMLAR (9)