Hayatta Kırmızı gül ve papatya

Düşer yaylaya yılkıdan boza;
altı yeni açılmış,
henüz ısınmış altından damlayan bir kor.
Beyaz at ve kargı ve önünde kraliçe,
baharda serilen umutlara da bir paye
ve yeni oluşumları, planları, elde avuçtaki sermayenin;
mahzensizin kışında mahzendeki
iki kadeh kırmızı şarap.

Satıcının kapının önünden
yüksek sesle bağırtılarla geçmesinden sonra;
eskinin sütçüsü belirdi, eski kap kacaklarıyla.
Planlar ve hanımeli,
plan program ve hanımeli! ! ...

Bir çocuk görmüştüm, merkez girişte;
bu olay da, bir şekil, benzer:
arkadaşlarıyla falan taşlara oturmuş
bekleşiyordu.
Gülerek
'Naber.' dedim, gülümsedi, güldü, bir şeyler yaptı,
sevindi,
sevindim.
Eline çakmayı unutmuşum.
İçeri böyle girdim
spor merkezinden;
alınan sinyal
içeriye de sirayet etti.
İlgi göstermek, ilgi almak;
Ne güzel şey, gülmek, mutlu olmak, sevinmek,
sevmek, sevinmek