Osmanlı ordusunda isimlerine ‘mekkâre’ denilen ve taşıma işlerinde kullanılan at, deve, katır, eşek vb. hayvanlar vardı.
Her türlü taşıma işlerinde kullanılan bu hayvanlardan eşekler ise savaş sırasında daha çok bölüklerin suyunu taşımada kullanılırlardı. Bölüklerin suyunu temin etmekte kullanılan eşeklerin idaresini yapan kişilere de saka denirdi.
Yine bir savaş sırasında bölüğüne su taşımakla görevli olan saka yarım saat uzaklıktaki bir pınardan su getirmek için eşeğini alıp yola düşmüş.
Ne var ki bizim saka biraz tembel bir adam olduğu için pınara gelir gelmez eşeği salıp ağaç gölgesinde dinlenmeye başlamış derken uyuyup kalmış. Eşek de otlaya otlaya uzaklaşıp gözden kaybolmuş.
Hüznünü dağlara savuran
senin kırılgan
ürkekliğin yok mu ceylan
ruhumu kanatlandıran
an be an kaçmaya hazır haline
ne aşklar susadı
Devamını Oku
senin kırılgan
ürkekliğin yok mu ceylan
ruhumu kanatlandıran
an be an kaçmaya hazır haline
ne aşklar susadı



Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta