Birilerini ya da birşeyleri aramakla geçiyor ömürlerimiz. Bir tatminsizlik, bir doyumsuzluk... Dizboyu yıkılan hayaller. İncinen gururlarda yön değiştiriyor hayatlar; kayboluyoruz.
Bir eş'e, bazen bir sevgiliye bağlıyoruz yitirilmişliğimizi. Bir suçlu bulmak, hafifletecek sanki tüm acılarımızı!
Gülmeye olmadığı gibi, dermanımız yok ağlamaya da.
Bir keşmekeş, bir yokoluş...
Bir tren garında hüzünlü bir uğurlamayı yaşıyoruz; giden yolcu, mutluluğumuz.
Bilmediğimiz gibi sevmeyi, biz sevilmeyi de bilmiyoruz.
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Devamını Oku
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık