*Hayatın Gerçeğinden Antepli Mustafa* 3

- VI -
Yumrukları sıkılı hali dikkatimi çekmişti
Sanki bir şey gizliyordu
Ne var avuçlarında dedim?
-Hiç dedi.
Avuçlarını zorla açtım.
Avuçlarında bir altın kart ve bir küpe..

- VII -
İçeri odadaki beşiği gösterdi
Beşiğe doğru yürüdüm.
Beşikte 2- 3 yaşlarında bir çocuk yatıyordu
Yumurcak, ateşler içinde yanıyordu..
Anladım ki bu kart ve küpeyle
Çocuğunu doktora götürecekti….

- VIII -
Ben elimi cebime attığımda
Tüm arkadaşlarım da elini cebine atmış
Cepte ne var ne yoksa hepsini boşaltmıştık.
Ezik ve buruk bir halde
Mustafa’ya bunları zorla vermiştik.
Allah’ım bu nasıl bir olaydır ki
Bir yuvayı böyle yıkar..

- IX-

O
Bu kadar zorluklar karşısında dahi
Onurunu çiğnetmemiş...
Ona leke sürmemiş, sürdürmemişti..
İnan diyordum Mustafa’m, inan
O hırsız muhakkak bir gün yakalanacak
Çalınan tüm eşyaların
Ve gelecekle ilgili umutlarında geri alınacak...
Size bunları yaşattıklarının
Elbet ki bir gün hesabı soracak..

- X -

İki ay içinde evine giren hırsız yakalanmıştı.
Tatbikat için eve getirilmiş
Yakaları kalkık paltosu üzerinde
Kapıyı yine o açmıştı
-Bak Hırsızı yakalamışlar dedim.
Sevin Mustafa’m sevin …
Ama Antepli Mustafa
Buruk bir tebessümle gülümsedi
Ve bana dönerek!
Kardeşim;
“Bundan öncede,
“Şu an ki halimize de binlerce şükür olsun” dedi..

Halit DEMİR