*Hayatın Gerçeğinden Antepli Mustafa* 2

- III -

Üç yıl önce İstanbul’a gelmiş
Bir fabrikada dökümcü olarak işe başlamış..
Geçimini buradan sağlayan
Evine, çocuklarına ekmek parası kazanan
Gururlu bir delikanlıydı O.
O gün Allah ne vermişse
Onlarla karınlarını doyuran
Yağız bir Anadolu delikanlısı…Antepli Mustafa’ydı.

- IV -
Dış kapıdan içeri girip
Odayı bomboş görünce şaşırmıştım.
Evi, üç odalı bir evdi
Salonda sadece bir kanepe
Ve iki tahta sandalyesi vardı
Diğer bir odada ise bir beşik görünüyordu.
Evde başka eşya göremeyince
İçimden tüm eşyaları çalınmış mıydı? diye sorup
Şaşır..
Kaskatı kesilip, donup kalmıştım.
Eğer öyle ise!
Bu ne vicdansızlık,bu ne şerefsizlik dedim.
Allah’ım böyle bir şey olamazdı?
Ve salondaki kanepenin üzerinde
Sırtı kapıya doğru dönük
Ayaklarında çocuk sallayan, başı önüne eğik
Gözlerinden yaşlar süzülen bir anne vardı…

- V -
Oysa hırsızlık olayından sonra
Antepli Mustafa birkaç gün işe gidememiş
İş sahibi de işine son vermişti.
Taksitle aldığı birkaç eşyanın parasını da ödeyemeyince
İade etmek zorunda kalmış
Ya da eşyaları geri alınmıştı.
Antepli Mustafa her şeyini yitirmiş
Her şeyini kaybetmişti...