Hayat deyip geçmemek gerekir.
O hayat ki seni bazen canından bezdirir
Bazen de o kadar mutlu eder ki…
Çok seversin, çok beklersin, çok ağlarsın
Sanırsın bir gün o da seni sever
Ama nafile…
Yanıp tutuşmaların, aman ona bir şey mi oldu demelerin boşunadır
Çünkü o seni hiç düşünmediği gibi sevmez de
Ben hak etmedim dersin… Evet, hak etmezsin de sen çok seversin ama unutma ki karşındaki senden az severse mutsuz olursun…
Ve genelde karşındaki seni hep az sever…
Ağlarsın, sızlarsın kim için? Ne için?
Kendisi bile sevgisi gibi yalan olan birisi için mi?
Evet… Sen yalan bir dünyanın yalan bir aşkına kapılmışsındır.
şıksın ama maşukun seni düşünmez bile…
Sen aşkınla yanarsın, ama aşkınla yakamadıktan sonra sevmenin de boş ve anlamsız olduğunu düşünürsün…
Aslında boş değildir. Anlamsız hiç değildir. Sadece senin sevdiğin seni sevmiyor diye bu düşüncelere kapılmışsındır.
Belki senin aşkın Rabbine olan aşkından dolayı bu kadar samimidir. Belki seni o çok sevdiğin kişinin sevememesi, rabbinin seni çok sevdiği içindir.
Ama gönül laftan sözden anlamamıştır ya bir kere. Yine haylazlık etmeye devam edecektir. Bir umut bir umut diye bekleyecektir.
Bekleyin durun saf gönlüm, temiz duygularım…
Elbet bir gün seni de senden çok seven Rabbin seni kendi aşkıyla yakıp en sevgili kuluna yar eyleyecektir…
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta