İlk okulda tek ayak üstünde bekletilen o haylaz çocuk bendim.
Bir başkasının yazılı kağıdını, olduğu gibi doğrusuyla, yanlısı ile yanlisiyla kendi kağıdıma geçirmem suçtu,
Bunu bile bile yapıyordum oysa.
Kime neydi?
Tembel, haylaz bir çocuktum, bunu biliyorlardi ve bize ogretikleri;
"Bana arkadaşını soyle, sana kim olduğunu söyleyeyim" ata sözünden haberleri yoktu sanki.
Kopya çektiğim arkadaşımın yanlışlarını bilerek aldığımı biliyorlardi,
Yalnızca, kendilerinin veremedikleri doğruların boşluğunu bu şekilde doldurmaya çalışıyorlardi sanki.
Şikayetci miyim?
-Bilmiyorum.
Pismanmiyim?
-Sanmıyorum.
Değişen birşey Oldumu? Derseniz.
Ben ilkokuldan beri haylaz ve tembel bir çocuktum, hiç değişmedim doğrusu.
Çünkü ben hiç buyumedim hala ilk o'kuldayim ve ömrüm boyunca o kuldan kopya çektim çekmeye devam edeceğim aşktada, hayattada.
Işte bu yüzden, bu debdebeli hayatta ayakta durma cabamda doğrularıminda, yanlislariminda ondan çıktığından, ona çıktığından dolayı,
Tanrı tarafından kopyaci muamelesine maruz kalıp, cezalandırılan biri olarak;
Biraz kendime,
Biraz ona,
Biraz hayata
Ve birazda Tanrıya kırgın bir şekilde yaşama tutunmaya çalıştım.
"Hiçmi değişen birşey olmadı? " diyeceksiniz..
-Oldu.
O zamanlar cezam, tek ayakta durmaktı,
Şimdi ise, tek "hayatta" durmak.
Kayıt Tarihi : 20.2.2015 19:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!