Her şeyin eskisi gibi olmasını o kadar çok isterdim ki, eskisi gibi aynı hayatın içinde yan yana olunan o zamanları, her şeyin daha güzel olduğu o zamanları, belki de sadece benim için kıymetli olan o zamanları… Ama, bu zamanları sil baştan yaşayamayacak o kadar çok sonu acıya çıkan eylem ve söz bıraktık ki. Bazılarını hiç unutamayacağım.
“Bıraktık” diyorum. Belki hiçbir şeyin sorumlusu ben değilim ama birilerini suçlamanın bir anlamı yok. Bu, hiçbir şeyi değiştirmeyecek ya da yaşanılanları geriye döndüremeyecek.
Hayata mutlu olmak için gelip de kendine bu kadar mutsuzluk hediye eden biz kadar kimse yoktur sanırım. Mutlu olmak için çabalarken daha fazla mutsuzluğun içine hapsolmak, bu benim alınyazım mıydı? Ya da sonun böyle olmasına sebep senin kendini mutsuzluğa kaderlemen miydi? Bir önemi var mıydı artık?
Nihayetinde gelinen nokta oldukça acı verici. Bunun yalnızca benim açımdan geçerli olduğuna inanmak istemiyorum. Olan bitenin senin açından umursamazlıkla sarmalandığına inanmak istemiyorum. İçindeki kötülüğü akıttıktan sonra acımasızca yaralayıp gittiğine inanmak istemiyorum. Her şeyin bir aldatmaca ya da gelip geçici duygular yumağı olduğuna da inanmak istemiyorum. Benim açımdan her şey o kadar sahiciydi ki… Doğru muydu bilmiyorum. Bunu benim sorgulamadığımı mı sanıyordun? Ya da benim her şeyi bir çırpıda kabullendiğimi mi? Bunun acısını nasıl tarif edebilirim, bunun acısını sen nasıl anlayamazsın ki? En baştan beri bir ikirciklik hüküm sürerken içimde belki de ilk defa kendimi akışa bıraktım, anı yaşamaya çalıştım. Akışa bırakmak ya da anı yaşamak benim için neden bitimsiz bir mutsuzluk oldu ki? Zaman her şeye bir cevap verecektir, eminim bundan.
İçimde hiçbir pişmanlık yok, pişman olacağım hiçbir şey yapmadım. Hayatımda hiçbir şeyi öylesine yaşamadım, içimden gelmeyen hiçbir şeyi yapmadım. Kimseyi aldatmaya ya da kandırmaya çalışmadım, kimseye zarar vermedim, kimseyi incitmedim, incitmek istemedim. Kimseden hiçbir şey beklemedim. Sever gibi yapmadım, içimdeki hiçbir şeyi saklamadım. Belki de en önemlisi kendime karşı dürüst olup kendimle barışık olmaya çalıştım. Yaradan, her şeyi bilmiyor muydu zaten? Aksi takdirde kendimi aldatacağımı biliyordum. Bu söylediklerim, hayatımın son dönemlerinde en büyük gerçekliğim oldu. Buna cesaretim varmış. Kendim olmaya cesaretim varmış. Kendi olmaya korkan, rol yapıp duran bu insanlar arasında bu o kadar kıymetliymiş ki… En azından bunu başardığımı görmek bile güzel, her ne kadar acı verici olsa da…
Şimdi geride yalnızca bu kırık dökük cümlelerim mi kaldı?
Sancar CanKayıt Tarihi : 12.8.2023 16:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sancar Can](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/08/12/hayatimin-son-zamanlarina-dair.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!