Hayatı yırtarak ellerimle açtım.Bir söz bulamadım söyleyecek.Az daha dudaklarımı koparıp çöpe atacaktım.Yalanlarla süslediğim cümlelerimi tamamlayamadan kustum.Ellerimle gözyaşlarıma dokundum.Sabıkalı şiirler yazdırdı bana gözlerim. Utancı gördüm.Kini ve nefreti gördüm.
Doğru sözcükleri bulmaya çalıştım.Sanki ağdan kaçan balıklara benziyordum.Derin acılar ve vurgunlar yaşadım.
Çığlıklarım dudakların tarafından yutuldu.Ve gözlerinde sadece gölgelerim gezindi.Bir boşlukla göz göze geldim.Yılan balıkları aramızdaki çatlaklara giriyordu ve ben böylece acılara boğuldum.İçimde eksikliğini hissettiğim sen değildin.Kimsesizliğimin sebebi sen olamazdın.Günler sisin ortasındaki bir tren gibi geçiyordu.Ve ben hep aynı acıları yaşıyordum.Her yerim pamuklarla sarılıydı.Raylarda bedenim eziliyordu.Oysa tren alabildiğine insan kaynıyordu.
İsyan ettiğim bu muydu? Aynı eller tarafından hep aynı cehenneme itiliyordum.Var oluşun tek yolu raylarda mı son buluyordu? Mutluluğa ulaşmak bu kadar zor muydu?
İçimde eksikliğini hissettiğim sen değildin. Posalarından,dışkılarından sıyrılmak için ufka doğru yüzdüm.Hayatı derinliğine yaşarken kendimi gölgesi olmayan ellerinde buldum.Ellerin camdı.Ve ellerin dünyamı akvaryuma çevirdi.Beni denizlerimden, tuzlu sularımdan, eriyen buzullarımdan, dalgalardan, kızıl şafaklarımdan söküp aldı.Ve bana tokatları sevdirmek istedin. Gururumu kırdın.Onurumu incittin.Bir balık gibi çırpınışımı seyrettin.
Neden bütün aşıklar denize bakmayı severler bilir misin? Çünkü bütün martılar balıklarla beslenirler.Ve zekanın yansıması oluştuğunda denizde bütün aşıklar martı kesilirler. Önce yükseğe hızlı ve tehditkar bir bulut gibi yükselirler.Sonra bir fırtına gibi pençeleriyle balıkları yerlerinden ederler.Onları yiyip bitirirler.Bütün aşıklar ele ele tutuşurken parmaklarında martılar gezdirirler.
Gökyüzünde alın yazım gibi süzülürken zihnime üşüştün ilk önce.Sonra beynimi kemirdin iyice.Alnımdan kanlar boşalırken saçıma tutmadın bir kere. Bütün bunlara rağmen seni düşündüm yine.Ne istiyorsun o halde?
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta