Dört duvar arasında,
Gladyatör edâsıyla,
Soluk soluğa,ter fışkıran vücutlar,
Acıyı mühürleyen inlemelere arkadaş...
Avuçların içinde gittikçe ısınan,
Çarpışan demirlerin,
Mâdenî türküleri arasında...
Ama en önemlisi,
Hem ekmek parası,
Hem de onuru korumak pahasına,
Hayatı kaldırmak,
Tüm bedenin ve ruhunla...
Halûk Şan DİKMEN
Haluk Şan DikmenKayıt Tarihi : 12.10.2008 21:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Duygu,düşünce,bilgi:İnsanoğlunun tarih öncesi devirler boyunca yaptığı sporlardan biri de,belki de en ferdiyetçi spor dallarından biri olan,ağırlık kaldırmadır.Bir anlayışa göre sporun babası koşu ise,anası ağırlık kaldırmadır.Böyle olduğu hâlde,yanlış bilgilendirmelerden dolayı kamuoyu bu spor dalı hakkında olumsuz önyargılara sahiptir.Halbuki şapkamızı önümüze koyup,şöyle bir düşünecek olursak,yaptığımız her hareket aslında bir ağırlık kaldırmadır.Örneğin; yürürken ve koşarken,bedenimize çeşitli yönlerden gelen hava basıncına karşı direniriz.Basınca karşı direnme,ağırlık kaldırmadır.Yüzerken de alttan ve yanlardan gelen su basıncına karşı direniriz.Vücudumuzun her 1 cm karesine 1033g,yani 1013 mb atmosfer basıncı uygulanır.Başımızın ve ki omuzumuzun üzerindeki toplam atmosfer basıncı ortalama yarım tondur.İşte yeryüzündeki tüm canlı ve cansızların,dolayısıyla insanın da kas ve kemik yapısıcm kare başına 1033 g ağırlığı kaldırabilecek kapasitede yaratılmıştır.Bunun dışında yüklendiğimiz her ağırlık kas ve kemiklerimizi,liflerimizi,tendon bağlarımızı ekstra olarak zorlar.Ağırlığı birden artırırsak,kemiklerimiz kırılır,kaslarımız yırtılır,lif ve tendon bağlarımız kopar.Ama ağırlığı yavaş yavaş artırırsak başlangıçta bedenimiz hafif bir zorlanma ve acı çeker,zamanla alışır.Ağırlığı biraz daha artırınca vücut aynı zorlanma ve acıyı hisseder ama kısa zamanda ona da alışır.Vücudun maksimum dayanma noktasına ulaşana kadar bu döngü böyle devam eder.Başkalarının idmansız bedenlerinin acı hissettiği,zorlandığı,sakatlandığı durumlarda,sizin vücudunuz kolaylığı yaşar. İşte zihin ve ruh içinde aynı kural geçerlidir.Siz,zihin ve ruhunuzu daha üst problemlerle zorlar veya büyük üzüntülere karşıdimdik ayakta durmayı başarırsanız,öyle bir an gelir ki,sıradan insanların mutsuz olduğu ortamlarda siz mutluluğu yakalarsınız.Bu durum,hem bireyler,hem de toplumlar için geçerlidir. Gelin yazımızın başından beri kanıtlamaya çalıştığımız gerçeğin,en basitten,en üst düzeye doğru yorumunu yapan şu dört söze kulak verelim... 'Acı yoksa,kuvvet yoktur.' Arnold SCHWARDZENEGGER 'Zorluklur insanın üstadı,insan ise zorlukların çırağıdır.' (Bir Fransız atasözü) 'Çalışmadan,yorulmadan rahat yaşamanın yollarını aramaya kalkanlar,bağımsızlıklarını,özgürlüklerini,onurlarını kaybederler.' ATATÜRK 'Şüphe yok ki biz insanı büyük bir zorluk içinde yarattık.'(Zorluklarla karşılaşmak üzere yarattık.) Kur'an-ı Kerim
![Haluk Şan Dikmen](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/10/12/hayati-kaldirmak3.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!