Hayata Dört Sıfır Yenik Başlamak

Pazartesi sabahı..
Otuz Küsür yılın yenilgiler hikayesi
Zorlu hayat başlar
Tek kolla traş, kravat
Bir bardak çay, bir dilim ekmek, üç zeytin

Düş yollara sürükle düşlerini aksaya aksaya
Karşıya geçerken çamur sıçratır dört teker saltanat
Koşamazsın ey garip bu sabahın ilk golü
Bilmezmisin her yediğin gol sayılır iki

Otobüs her zamanki kolaylığında yol ortasında
Kaldırımdan in otobüse çık dört çeker
Dört çeker nedir sen bilirmisin
Kimine hava yastıklı, arazili
Kimine, sakat iki kol iki bacak

Hak değil merhamet saati yer verenler için
Oturursan, çelme takar fırça yersin
Oturmazsan, yer beğenmez gizli fırça yersin
Fırça nedir sen bilirmisin
Kimine janjanlı kumaşta kullanılan
Kimine argoyla karışık iki cümle

Bakana göre değişir roller, sallanan otobüste
Kiminde bakışlar göz göze, kiminde zulada
Güzele bakmak sevapmıdır bilinmez hakmıdır
Kimine bakışlar şahindir kiminde şiirsel
Kimine bakışlar haline bakmaz hasan dağıdır

Otobüsü, dolmuşu, metrosu hep aynı hikaye
Hayatın tüm otobanları
Kimine dört çeker arazili
Kimine, sakat iki kol iki bacak

Ha otobüs ha Asansör ha bankmatik
Köyden farklı, metropol kopyala yapıştır
Birde sırtını dönen olmasa asansörde
Kibir sultanı yönetici rolleri

Yinede şanslı sayılırım ofislerimde
Çok hatırlatmadılar çocukluğumdaki gibi
Doğudaki yankuçluğumu batıdaki sakatlığımı
Keşke en yakınlarımda

Galiba hayat bizim için nedir bilirmisin
Belki sakat iki kol iki bacak
Belki dört sıfır yenik başlamak
Belki her yediğin golü iki gol saymak
Belki düşlerini kısıtla demek
Belki duygu sömürüsü yapma demek
Belkide haline bakmadan hasan dağına oduna gitmek

Her neyse düşler, kısıtlı olsada güzel
Her neyse hasan dağı, oduna gitmek güzel
Her neyse ömür bir kaç satır şiir
Her neyse ömür belki doksan, belki doksan bin dakika
Her neyse güzel, belki hayat, belki demiralmak