isyanım şehirlere sığmaz
başkaldırım sokaklara
viran kasabalar efkarın adı
ve yaşamak;
ekmeğin bayatlaması kadar kısa
duvarlar aşıyorum,
her yeni yaşıma basarken
dinlenmiyorum hiç,
durmuyorum...
şu koskoca dünyanın katilleri,
yaşamın başrol oyuncusu olurken bile,
diretiyorum yalnızlığımı
okullara sığmıyorum...
dinliyorum desem anneciğim;
siren seslerini,
hiç oyuncağı olmayan
yoksul köy çocuklarının bağrışlarını...
dinliyorum ki bağrışları;
büyüsün yılgınlığım
haykırsın özlemlerim, hasretlerim
anneciğim!
senin sesinde var kulaklarımda
yedi gün,
yirmi dört saat...
ve sömürülen halklarınki de
ve yitirilmiş çocukların...
salt iki gözüm yetmez artık
hayatı ve dünyayı algılamaya
soğuklar benden korkuyor
rüzgarlar küs
bakakalmak çare değil iklimlere
ve onlara söz geçirmeye...
kutsal gözyaşlarını,
sağanak yağmurlarda yitiren halkların umudu;
başıboş yaz gecelerinde kaldı
çünkü yaz geceleride gitti
eriyip kaybolan aylar gibi...
üzülüyorum desem anneciğim
yağmurun her yağdığında
üzülüyorum ki;
bitmek bilmiyor savaşlar
yoksulluklar, açlıklar
o zulumler ki, infaz savcısı
işbirlikçi gardiyan
anneciğim!
yeni yeşeren çiçeklerde arıyorum seni
denizin maviliğinde
gökkuşağının renklerinde
en güzel sevinç; yanında olmak
doyasıya sarılmak sana...
biliyorsun tanınmak isterdim,
hesapsız, sorgusuz...
ve yine biliyorsun
hiç kimse hiç bir dilde hiç tanımadı beni
bir senden başka...
Kayıt Tarihi : 30.7.2008 02:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Anne sevgisinin duyarlılığıyla, yaşama direncini bütünleyen dizeler...
Kutluyorum yürekli şair...
TÜM YORUMLAR (1)