Etrafımızda; hüzünlerimizle kendini bulan, dertlerimizle
sevinen insanların olması çok kötü…
Etrafındakilere karşı merhamet beslemeyen insanların
varolması ne kötü…
Hatta neredeyse;
“Gözlerinde bir sevinç gözyaşları eksik!” dedirtecek kadar…
Seviyesiz insanlarla karşılaşırız bazen…
Kendimize her an o sihirli dost kelamını hatırlatalım, aklımızdan
ve yüreğimizden hiç çıkarmayalım;
“Bizim en sadık yoldaşımızdır sabrımız…”
Bize isyan değil, her koşulda sabretmek öğretildi…
Hayat yolculuğu uzun, bazen çetrefilli…
Bu yolda her zaman güzel şeylerle karşılaşmayız.
Bazen zorluk çekeceğimiz, dara düşeceğimiz anlar da olacak.
İnandığımız değerlerle yolumuzda emin adımlarla yürümemiz
gerekir.
“Yol, çizgi, istikamet bunlar mühim şeyler…”
Zorluk olmadan ferahlık olmaz.
“Tereddütle çıkılan hiçbir yolun destekçisi olmaz!
İnanmak, adapte olmak gerek!
Sabırla yürümek gerek…
Sonu görünmeyen hiçbir yolun yoldaşı olmaz…”
Dereler farklı yollardan akar, fakat buluştukları yer aynıdır.
Ya deniz ya da büyük bir göl...
Sonuç olarak büyük bir birikintiyi
oluştururlar.
Biz mümin ve mümineler de böyleyiz.
Her birimize farklı yollar nasip olmuştur.
Senin yolun, benim yolum demeden; her birimiz kendi yolumuzdan
azim ve sadakatle yürümeliyiz.
Sonunda buluşacağımız yer, Allah Resulü’nün yanıdır.
Bunun bilincinde olalım.
Kavgaya düşmeyelim…
Hem insan, kendi yaşamına, kendi tarzını yansıtmalı…
Güzel yollarda yürümeli, güzel izler bırakmalı…
Herkesin hayatına saygı duymak gerekir!
Herkesin kararlarına saygılı olmalı insan!
Herkesi olduğu gibi kabul etmek gerekir!
“Hayatımızın arkası; küçük bir kızgınlık sonucu vazgeçtiğimiz dostlarla dolu…”
Fikirde ayrı da düşsen kimseyi terk etme.
Fakat kendinden de ödün verme…
Kendini yansıtacak, seni farklı kılacak bir tarzın olsun…
Fikirlerini tutsak etme, kimsenin esaretine kapılma.
Hayat boşluğunda kendin olarak var ol.
“Sırrı ifşa etmek aşkı bitirir…”
Bir hâl yaşadıysan ya da bir keramet hâsıl olduysa sabırlı ol.
O nimettir.
Muhafaza et onu.
Kimseyle paylaşma.
Böylece onun ehemmiyet ve nurunu güçlendirirsin.
O senin esirin olsun.
Allah ile muhabbetin daim olur.
Şayet başkasıyla paylaşırsan, bil ki onu zayi edersin.
Çünkü nefs var, şeytan var, riya denen bir şey var.
Eğer anlattığın kişi seni övmeye başlarsa nefsin okşanır,
kendini yüksek görmeye başlarsın.
“Allah, böbürlenenleri sevmez…”
Kendine yazık edersin.
Şeytan sana vesvese verir.
“Oldun sen artık, ibadet yapmana gerek yok.” der, kandırır seni.
Allah muhafaza, zora düşersin.
Eğer anlattığın kişi Allah’a inanmayan nasipsiz biriyse yine zora düşersin.
Özetleyecek olursak nasip, Allah ile aranda kalırsa senin esirin olur, ama başkalarını araya katarsan sen onun esiri olursun…
“Hayal; gerçeğin fikirde zuhur etmesidir…
Onu zayi etme!”
“Allah nasip etmeyeceği bir şeyi hayaline düşürmez…”
Doğru bildiklerinden vazgeçme.
Fakat mutlaka doğruluğunu teyit et.
Bir işten çabuk vazgeçme.
Zorluğu görünce pes etmemeli insan.
Hayırlı bir işten geri durmamalı.
Ölümden korkma, fakat isyankâr olup da sakın yaşamaktan vazgeçme.
Hayırlı bir ölümün hak olduğunu unutma.
“Bir son…
Bir başlangıçtır ölüm!
Ölüm; en güzel son ve en güzel başlangıçtır…
Dünya tarlasına ekmesini bilene…”
Kayıt Tarihi : 19.5.2018 16:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
MAKAM-I AŞK KİTABINDAN...
![Mehmet Sedat Kurt](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/05/19/hayat-yolu-50.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!