Fırtına kabartıyor mavi suları!
Yerden yere çalıyor, kaya ve yosunları…
Ne olur fırtına sakinleş de bırak onları.
Beyaz güvercinler gibi, sarmaş dolaş,
Kayalar ve yosunlar iki sevgili,
Nihayetsiz suların üstünde ruhları…
Bomboş sahil duyuluyor, iç çekişleri.
Durmuşsun amma neye yarar
Bin parçaya bölünmüş, yosun ve kayalar…
Kumlara uzanmış yeşil boyunlar.
Denizyıldızları ve iniltiler,
Perde, perde bir yeisli melodi!
Ölüm diyarı masaldan farksız
Ölümsüzlüğü bulmuş.
Yaşam iç, İçe bir düğüm
Sıkıştırılmış iki heceye
Bir ömür boyu sallıyor durmadan…
Bir gün poyrazla gelir kader,
Kabartır mavi suları,
Ta uzaklardan duyulur her canlının feryadı!
Hey hat zirvede isen dibe inersin!
Ne bir adım ileri ne bir adım geri
Fırtına kara delik ve ölüm ejderi…
Manasız bakışlar, mecnunca gülüş,
Hayat sıkıştırılmış iki heceye.
Kayıt Tarihi : 26.12.2011 21:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
CANIM OĞLUM CÜNEYTİME... Şiiriniz hüzün verdi...
Yüreğimdeki acı dolu sandığın kapağını araladı...
ORDA BİR YERDE...
(Oğlum Cüneyt'e ağıt)
Durgun sudan bakan çocuk gözleri
Dalgalar kâh çığlık getiriyor sahile,
Kâh gülücükler...
Gök de ağlıyor,
Göğün gözyaşları dökülüyor denize,
Her damlada acılar halka halka büyüyor, yayılıyor,
Keskin bir acı doluyor genize...
Kıyıya vuruyor hıçkırıklar,
Deniz kabuklarına saklanmış ümitler,
Tahta parçalarıyla sarmaş dolaş gülücükler.
Acılarını balıklar yutmuş,
Yüreğini örselemiş kumlar bir ileri, bir geri,
Duygularına gem vurmuş...
Kâh bir balığın gözünde bakışı,
Kâh suya vuran gün ışığında.
İstiridyedeki inciler gözyaşı.
Hüzün şarkısını getiriyor dalgalar,
Getiriyor ninnisini sesinin.
Ağıtına karşılık veriyor kayalar,
El sallıyor karanlık bir köşeden,
Hazin bir iç çekiş duyuluyor yankılarında,
Ağlıyor gibi bir kuytuda...
TÜM YORUMLAR (1)