Çöl sıcaklarının yaşandığı bunaltıcı bir günden sonra akşamüstü yağmur yağdı Ankara’ya... Balkonda içimi dökerken sayfalara, hafiften bir rüzgar çıktı, esinti saçlarımı tatlı tatlı okşamakta.. içimi dolduran toprak kokusu... hava henüz kararmada.. Oh! diyorum, yaşamak bu olsa gerek! ...
Bazen yaşamak için illa ki büyük hayaller mutlu etmiyor insanı.. böyle bir hava bile yaşamımı aydınlatmaya, içimdeki huzuru doldurmaya yetip artıyor bile...Para herşey demek değil hayatımızda.. olmazsa olmaz ama yeterince olmalı bence..çok olursa ne olur? Ulaşabilirsiniz belki her şeye, peki ya kendinize?
Kimseyle uğraşmıyorum, saatlerce resim yapıyorum, gündüz gece kendimle uğraşıyorum sadece,... bi kendimi çözebilsem, herkesi çözmüş olacağım belki de.....Kendimi okuyorum. Kendimi yazıyorum, bir de bakıyorum ki; herkesi yazıyorum..
/ Ne kadar zor insanın kendini eğitmesi, hamurunu yoğurup yeniden şekil vermesi...kuruyan dalları kesip, dallara yeniden şekil vermesi...Sonsuza yürümesi! /
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
orjinal anlatımlarla süslenmiş
kelimelerin dansı ile çok güzel bir deneme
haz alarak okudum
tebrik ederim
Hayat, SEVGİ BAHÇESİNDE yürümeye benzer! ….
Tebrikler değerli dost. Çok anlamlıydı. Sevgiyle kalınız. Selamlar.
Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta