Şafağına vurgun geceye
methiyeler düzen yalancı
şairlere aman vermeyen gerçekler
geçidinde sıkışıp kalmış gönlümün yarısı.
Günahkârlar meclisinde
kendini aklama zavallılığına düşmüş vekilin avukatlığını yapan şeytanın
masum roller maskesini giymiş
dolaşıyoruz benli cümlelerde.
Gecede kesif bir yalnızlık kokusu,
içimizde hayvani bir ürkü,
yine de yiğitliğe leke sürmemeye
çalışan insanın yaşam öyküsü.
Rol çaldığımız bu koca âlemde,
paylaşılamayan roller tiyatrosu.
Kırıp kalemi gitse diyor insan,
Tertemiz bir pınarın sesinde demlese kendini.
Acı tebessümü aksetse yarılan ayın yüzüne.
Sonrada demlese çayını, kır köşesinde.
Titreyerek uyansa sabahın şafağına.
Dağlarda yanan çoban ateşlerinin,
Egzotik yanında kursa hayaller köprüsünü.
Geçirse elinden tutup iyilikleri,
Kötülükleri salsa uçurumlardan aşağıya.
Ama, insan gerçeğin hançeriyle
Parçalarken kalbini acılı hallerine
Gülümsemenin acılı tadıyla
Demlıyor canını dünyevi âlemde ya,
O yüzdendir gözlerdeki mahzun ifade.
Hiç bir kalıba uymayan şiirlerin
Kendime yuklediğim şaibelerin
Şahitliğinde yakıyorum ruhumda isyan ateşini.
Hayalleri vuran gerçek kurşunlarının
Iskalama seanslarına bıraktım hayatı.
Ölüm denen gerçeğin alnımdan vuruluş
Sahnesinde, gözlerin açık kalabilme,
Ihtimaline bağlanan ne çok umut
Varmış meğer, yine de hayat yaşamaya değer.
Kayıt Tarihi : 2.2.2025 12:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!