“hayat
olduğun gibi getir
kendini bana”
açtığım her kapıda
bir pandora kutusu
içine doldurulmuş
yıkık düşlerin
sönmüş alevleri
adıma yazılmış
son bir mektup bile
yok
ne de son bir söz
yalayıp geçmiyor yüzümü
her yerde ıslak bir serzeniş
tetiğine basılmış artık
gözlerimden çıkan
ölümcül kurşunların
al!
kıyılarına
vurulmuş bir beden bıraktım
sana…senin için
eski bir deri çekilmiş üzerine
nadide bir çiçeğin peşinde
yemiş vurgunu
ve hiç düşmemiş dilinden
kendi şarkısı
özlem dolu
ve özgürce
kırmızı
haykırmış karanlığa
içinde ikilemlerin
ne var ki
çıkmamış dudaklarından
ne ses ne de seda
iklimsiz direnmiş bir başına
yalnızlık içine almış
hissettirmeden
oltasına takılan her yaşamda
bir boşluk
listesinde
hiç gerçekleşmemiş
bir dolu beklenti
dilinin ucuna
acımasızca yapıştırılmış
sözlerin esareti
ve uykusuz gecelerin
görülmeyen düşleri
aşk verilmiş ellerine
sığ bir hayatın züğürt tesellisi
akıp gidiyorsun işte hayat
ukala söylemlerin
önemsenmeyen çirkefliği içinde
noktayı koymadan önce
ısrarla söylenen şarkıya
hiç gelmeyen yorum
kalemler kırılmış
harfler kayıplarda
gitarların coşkusu
bırakıyor yerini yavaşça
inleyen sızlanmalarına kemanların
bu
içimi ezen bir “ben” sonrası
sen hiç burada olmadın ki
bitişler
başlangıçları getirmiyor
bazen
ki asla bitsin istenmese de
şimdi
tiz bir çığlık tırmalıyor kulaklarını
bekliyorum ve diliyorum
yeniden gelecek misin
“gelirken bana
ille de… ama ille de
olduğun gibi gel hayat
yeniden
ve bu kez unutma
düşlerimin de
elinden tut”
10.10.2006
Atilla Güler
Atilla GülerKayıt Tarihi : 10.10.2006 17:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)