http://blog.milliyet.com.tr/yukselonacan
Hayat, hasta yatağına düşmeden ayakta kalabilmenin zaferini taşıyabilmektir.
Bir bebek kokusunu algılamak, ağlayan bir çocuk, kimsesiz bir yaşlı, bir hasta, bir özürlü gördüğünde kendini onun yerine koymaktır da.
Kimi zaman okyanuslara dalıp, nefessiz kalmaktır. Kimi zamanda anlamsız kahkahalar atmaktır.
Çıtır çıtır yanan sobanın üzerinde hazır bekleyen çayı bardağa doldurup, pencere önüne oturup yudumlarken yağan yağmuru, karı seyretmektir. Ya da yağmur altında kalıp sırılsıklam ıslanmak, kar altında kalıp iliklere dek üşümektir.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman