Hayat ne garip…
Çocukken yaşadığımız o küçücük mutlulukların hayaliyle sürüyor ömrümüz.
Bir şekerin tadında, bir gülümsemenin sıcaklığında gizliydi mutluluk.
Keşke hep düştüğümüzde sadece dizlerimiz kanasaydı,
Ve biz yalnızca bu yüzden ağlasaydık.
Ufak bir teselliyle geçseydi tüm acılar…
Ama şimdi…
Büyümenin yüküyle,
Hayatımıza dahil ettiğimiz anlamsız insanların
Bıraktığı izleri taşıyarak yaşıyoruz.
Artık dizlerimiz değil, yüreklerimiz kanıyor.
Ve her insanın bıraktığı iz,
Bir yara gibi içimizde büyüyor.
O yaralarla olgunlaştık biz.
Halbuki altı üstü bir hayat…
Altına ölüm, üstüne yaşam demişler.
Heveslerimizi, hayallerimizi, çocukluğumuzu, güvenimizi
Çalanlar hep üstte yaşayanlardı, değil mi?
Oysa ne gerek vardı
Bunca çabaya, acıya, yalana, dolana?
İnsan olmak bu kadar mı zordu?
Herkes rollerini ustalıkla oynadı,
Ama kimse “insan” rolünü bile beceremedi.
Bunca ah,
Bunca özlem,
Bunca hasret…
Hepsi bir gün alt üst olmayacak mı?
Kayıt Tarihi : 12.9.2025 22:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!