Beyaz bir kefen, iki metrelik bir çukur
İşte, sahip olduğun yegane servet budur
Mal, mülk, şan, şöhret, hepsi geride kaldı
Ömür denen hayal, burada artık sonlandı
Refah içinde yaşanan bir hayat
Malda çok, mülk de çok, hey hat!
Arkadaş, eş dost, hepsi etrafındalar
Mezarına da toprağı, ilk onlar attılar
Ömür kısa derlerdi, öyle gülüp geçerdin
Hayatın zevklerine, daha doymadım derdin
Bir anlıkmış her şey, geçte olsa anladın
Ama ahrete giderken, boş bir heybe sırtladın
Heybe boş, sırat keskin, sınav zor
Torpil, rüşvet yok, içine düştü bir kor
Döneyim desende, kapatayım eksikleri
Buraya kesiliyor yalnızca, geliş biletleri
Dilin anlattı, söylediğin yalanları
Gözün söyledi, baktığın haramları
Ellerin dile geldi, dedi haram elledim
Ağzın dile geldi, ben çok haram yedim
Şaşırdın kaldın, her uzvun anlatıyor hallerini
Bir türlü bulamadın, susturmanın çaresini
Hesap kabarık, sınav kötü, korkmaktasın
Kul hakkıyla gelme dendiğinin de farkındasın
Acımadın yetime, zulmettin öksüze
Yenik düştün, nefsinin isteklerine
Boynun bükük, sonuçlar açıklanacak
Ateş çok büyük içine senide alacak
Sonun da bir kitap verildi, sol tarafından
Suçlu bulundun, dünyada yaşadığın hayattan
Diyorsun, ah şimdi keşke hayatta olsam
Bıraktığım eksikleri, birer birer tamamlasam
Kaldır başını, şimdi tekrar bak ekrana
Son bir şans daha verilmiş, say sana
Öldüğünü ve tekrar dirildiğini farzet
Bundan sonra hayatını, ona göre dizayn et
Kayıt Tarihi : 3.5.2007 14:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!