Aynı döşekte uyuduk beşkardeş,
Kırk ayımız çıkmadan, yürüdük.
Yer sofrasında aynı kaptan yedik,
Aynı ekmek ve aynı aşı bölüştük.
Tek öğretmenli, o köy okulunda,
Eksikti kitap, defter, kalemimiz.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bizim hayat hikayemiz de bir çok yönleri ile sizinki ile benzerlik arz ediyor Uğur bey lakin ilk dörtlüğün ikinci mısraındaki "Kırkımız çıkmadan yürüdük" ifadesini anlayamadım. Orada bir klavye kayması mı söz konusu yoksa, sırlı bir mana mı gizli? Çünkü, hiç kimse kırkı çıkmadan yürüyemez.
Hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta