Aynı döşekte uyuduk beşkardeş,
Kırk ayımız çıkmadan, yürüdük.
Yer sofrasında aynı kaptan yedik,
Aynı ekmek ve aynı aşı bölüştük.
Tek öğretmenli, o köy okulunda,
Eksikti kitap, defter, kalemimiz.
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Bizim hayat hikayemiz de bir çok yönleri ile sizinki ile benzerlik arz ediyor Uğur bey lakin ilk dörtlüğün ikinci mısraındaki "Kırkımız çıkmadan yürüdük" ifadesini anlayamadım. Orada bir klavye kayması mı söz konusu yoksa, sırlı bir mana mı gizli? Çünkü, hiç kimse kırkı çıkmadan yürüyemez.
Hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta