Bazen mutlu, mesut, bazen hüzünlü;
Hayat şöyle, böyle geçip, gidiyor
İnsanın yüksekte geziyor gönlü;
Şartlar yüreğini delip gidiyor
Günler gelir, geçer ağlı, karalı
Kimi züğürt yaşar, kimi paralı
Vurgun yemiş, yüreğinden yaralı
Acıyla, çileyle dolup gidiyor
Gönlü tahrip eden biri çıkıyor
Kurulu köprüyü yakıp, yıkıyor
İletişim yollarını tıkıyor
Dostluk bağlarını yolup gidiyor
Şer şebekler fitne ateşi yakar
Nice mazlumların ciğerin yakar
Vurur, kırar, çalar keyfine bakar
Butün suçlarıyla ölüp gidiyor
Her kişinin ayrı hikâyesi var
Kendine has, farklı bir gayesi var
Halkın nazarında bir payesi var
Haini, zalimi silip gidiyor
Her yüze gülerler, iki yüzlüler
Tek başına kalır doğru sözlüler
Karanlık kişiler, kırık gözlüler
Halkın ekmeğini bölüp gidiyor
Karaya vurursa dümensiz gemi
Yüreğine gömer derdi, özlemi
Tefekkür edenler öbür âlemi
Derin duygulara dalıp gidiyor
Acep ne gösterir gelecek günler
Bir ip ucu verir gördüğün dünler
Bilmem nere taşır bizi zeminler?
Gaflette olanlar gülüp gidiyor
Her kişi ektiği ürünü alır
Kimi yükselirken, kimi alçalır
Kiminin hayali gözünde kalır
Kimi muradını alıp gidiyor
Emrolduğun gibi, etmeli taat
Ne büyük meziyet aza kanaat
Nefes tükenince, saf saf cemaat;
Mevta namazını kılıp gidiyor
Mehmet Postallı / 2024.
Mehmet PostallıKayıt Tarihi : 1.11.2024 16:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!