dünyayı bu iki metrekarelik pencereden algılıyorum..evime giden yola bakıyorum sık sık.sılaya bahar gelmiş benimse hiç haberim yok kıştan,bahardan,hazandan....
bu iki metrekarelik pencereyle gözümü açıyorum her sabah.hep bir özlem duyuyorum geçmişe,yaşanmışlıklara dair.sonra -di'li geçmişten kalan yaram aklıma geliyor,acıtıyor canımı her zamankinden biraz daha fazla.ben bastırmaya çalışırkrn bu duyguları,onlar her geçen gün daha çok yankılanıyor içimde,gidderek bu yankılar kulağımı sağırlaştırıyor...
bir annemin tarhana çorbasını,bir de balkonda içtiğimiz çayları özlüyorum ikindi vakti.
yine -di'li geçmişten yaram aklıma geliyor; engelleri aşamadık bir türlü dile getirilememiş ama ikimizin de hep farkında olduğu....
(12.04.08 ERZURUM)
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta